Gülşah Ökçü, Bingöl'ün Kiğı ilçesine bağlı Billice (Bilece) köyünde doğmuş bir şair ve yazardır. Gençliğinin ilk yıllarını köyde geçirmiş, ardından ailesiyle birlikte güvenlik ve ekonomik nedenlerle batıya göç etmiştir.
Çalışırken, bir yandanda içinde ukte olarak kalan eğitiminine yirmi iki yaşından sonra dışarıdan okuyarak başladı. Hem işe gitmek hem de aynı zamanda okumak oldukça zor ve çok yorucu bir durum olsada pes etmedi. Yılmadan, bıkmadan, önüne çıkan her basamağı birer birer aşarak, sırasıyla;
Ortaokul,
Lise
Lisans, (İktisat Kamu Yönetimi mezunu)
2.Üniversite olarakta (İSG)'yi bitirirken, bir yandanda, şiir, roman ve deneme türlerinde eserler yazdı.
Yazılarında toplumsal konuları, insan ruhunun derinliklerini ve bireysel deneyimleri ele alır. Sanatıyla, okuyucularını düşündürmeyi ve duygusal bir bağ kurmayı hedefler.
1. Akıl Ermez İşine Dünya (2012): Şairin dünya ve insanlık üzerine sorgulamalarını yansıttığı bir şiir kitabıdır.
2. Umut Güneştir (2015): Umudu ve yaşam enerjisini merkeze alan, ilham verici bir şiir kitabı olup, Umudu bir güneşe benzeterek, onun tüm karanlıkları ve bulutları aydınlatabileceği düşüncesini işliyor.
Aynı zamanda, hayata sıkı sıkıya bağlanmanın ve zorluklarla cesurca yüzleşmenin, insanın sonunda başarıya ulaşmasını sağlayacağı fikrini dile getiriyor.
3. Çilem (2020): Toplumsal baskılar ve bireyin özgürlük arayışı üzerine yoğunlaşan bir roman.
Çilem, hayatı boyunca pek çok zorlukla baş etmek zorunda kalmış, toplumun dayattığı normlar ve beklentiler altında ezilen bir kadındır. Bu süreçte, kendi kimliğini bulmaya çalışırken hem içsel dünyasında hem de dış dünyada mücadele eder. Roman, kadınların toplumdaki yerine, maruz kaldıkları şiddete ve baskılara dikkat çekerken aynı zamanda bir umut ve direniş hikâyesi sunar.
4. Notlar, Sözler ve Düz Yazılarım (2020):
Kitap, yazarın notlarından, düşündürücü sözlerinden ve düz yazılarından oluşan deneme türünde bir eserdir. İçeriğinde insanın iç dünyasını ve suskun iç sesini irdeleyen ifadeler dikkat çeker. Kitabın tanıtımında, "Duyduklarımız ve konuştuklarımızın kat be kat fazlası kadar ağırdır susan iç sesimiz" cümlesi öne çıkıyor. Bu, kitabın içeriğinin ruhsal ve kişisel bir yolculuk sunduğunun ipucunu vermektedir.
5. Şiir Vakti (2024): Duygusal ve düşündürücü şiirlerle dolu yeni bir kitap.
Bu eser, şairin edebiyat dünyasındaki üretkenliğinin bir devamı niteliğindedir.
Yazar, şiirlerinde ve yazılarında umut, barış, özgürlük ve insanca yaşam gibi temaları sıkça ele alır.
Eserleri
• AKIL ERMEZ İŞİNE DÜNYA
• UMUT GÜNEŞTİR
• ÇİLEM
• NOTLAR,SÖZLER VE DÜZ YAZILARIM
• ŞİİR VAKTİ
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!