Vahdet denen o yârdan ne bir ses ne de bir iz
Sıcacık gönül köşküm vîrane bir yer bugün
Ben umuda kırgınım, umudum benden aciz
Düş kurmak büyük ayıp, kıran muteber bugün
Benliğin sarayında ozan olunca herkes
Güfte aynı kalsa da haz vermiyor çıkan ses
Akıl ağız açtıkça boşa gidiyor nefes
Yol tarif etmek abes, yön göstermek şer bugün
Ne yegâne gerçeği her gün haykıran salâ
Ne ceset taşımaktan yorulan o musalla
Basiret perde çekmiş, gözler görmüyor hâlâ
Dört bir yanım Kerbela, yüreğim mahşer bugün
Hep aynı kâbus ile uyandıkça her sabah
Kurduğumuz hayaller vermez oldu inşirah
Manzarayı görene ne gerek fazla izah
İblis sînelere şah nefsi inse yâr bugün
Adalet arandıkça pazuların gücünde
Bir tek gözyaşı kaldı mazlumların avcunda
Gönül umut ararken yelkovanın ucunda
Akrebin kıskacında bozulmuş ayar bugün
Değişmiş tüm dengeler; sene, ay, gün, an başka
Geceye kafa tutan seher, şafak, tan başka
Ukbayı hatırlatan solumda atan başka
Öyle ki vatan başka...bambaşka diyar bugün
Afakım her gün puslu bahtıma tan ağlarken
Nasıl gülsün bu sima sath-ı vatan ağlarken
Mazlumların feryadı yürekleri dağlarken
Gülmek için çok erken, hazza vakit dar bugün
Kayıt Tarihi : 17.3.2022 00:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!