Merhum Ahmet Kabaklı Hoca’ya
Kalem erbabı sine-büryan düştü
Çünki aralarından o can düştü
Dağıldı takvimlerin yaprakları
Zamanın silsilesinden an düştü
Harput diyarından şol Güllübağ’dan
O baki aleme bir mihman düştü
Göç edince Güllübağ’dan o bülbül
Hazan erdi o baga, talan düştü
Yüreği kıt’a kadar gül-zar idi
Soldu simdi, güllere figan düştü
Yazılır nice merdançün hikayet
Kabaklı Hoca’ya bir destan düştü
Bir Balak Gazi’ydi yüzyıl içinde
İrfan ordusunda kahraman düştü
Sayısız vasf ile müzeyyen idi
Dilinden hep edeble erkan düştü
Nice insan onun talebesiydi
Onun mirası bize irfan düştü
‘Gün Işığında’ sundu her gerçeği
Kaleminden zulümata tan düştü
Mazlumun, masumun yanında durup
Hak yoluna kalemi üryan düştü
Merhametliydi zayıfa, düşküne
Kabrine dua-yı masuman düştü
Niceler gönlü zulf-i yarla mestken
Onun gönlüne hubbü’l-vatan düştü
İnançlı idi, temiz ve bid’atsiz
Nasibine solmayan iman düştü
Dualar altında yürüdü Hakk’a
Nice bir tilavet-i Kur’an düştü
Bir elinde tutar idi Kur’an’ı
Bir eline bayrak-ı Turan düştü
İltica etti vatan-ı asliye
Melekler diline ‘gel ey can! ’ düştü
Erkişi kavlince verildi sala
Erenler halkasına ziyan düştü
Sekiz Şubat İkibinbir yılında
Yürüyüp Hakk’a gözden nihan düştü
(9 Şubat 2001/Üsküp)
Hayati YavuzerKayıt Tarihi : 19.9.2003 20:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sizden de Allah razı olsun. Hocamızı bir kez daha hatırladık sayenizde.
TÜM YORUMLAR (1)