Güllerin Kraliçesi ( Masal )

Zeki Çelik 2
640

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Güllerin Kraliçesi ( Masal )

GÜLLERİN KRALİÇESİ ( Masalın tekerlemesi.. )

Gülşen ailesi kıza kavuşmuş,
Evinin önünde bahçe oluşmuş,
Köküne baktıkça dalı gelişmiş,
Rengarenk çiçekler köyde buluşmuş.

Mavi bülbül varmış güllere hayran,
Ziyaret ettikçe yaparmış bayram,
Güvercin, kuşlarda içmişler ayran,
Arı, kelebekler edermiş seyran.

Nazlı gülün nazı yine bitmezmiş,
Bakım iyi ise dışa gitmezmiş,
Gülü koklamadan lokma yutmazmış,
Bahçeye girmeden stres atmazmış.

Prens, prensesle dansını yapmış,
Kraliçe gülü bülbül de kapmış,
Gülşen ailesi evi donatmış,
Nazlı gül burada mutluluk tatmış.

Dünyaya yayılmış gül şehrin gülü,
Türkiyeyi kaplar bu sevgi seli,
Zekinin değişmiş şivesi, dili,
Gül kraliçesi Isparta ili.

Konuya giriş: GÜLLERİN KRALİÇESİ ( Masal.. )

Ülkemizin şirin bir beldesinde Gülşen ailesi varmış, Gülşen lakabını da bahçesinde ve çevresinde yetiştirdikleri rengarenk güllerden almışlar. Güler yüzlü mutlu bir karı kocanın anne babası da varmış. Hep birlikte çalışıp geçim kaynağını oluşturuyorlarmış. Yalnız Gülşen ailesinin bir evlat eksikliği varmış. Bizlerin var olmasına sebep olan Mevlaya her gün dua ediyorlarmış. Nihayet yıllar sonra kız evladı olmuş. Aileye biraz geç teşrif ettiğinden dolayı da adını Nazlı gül koymuşlar. Evlerinin önündeki gül bahçeleri geçim kaynağıymış. Çevresinde de meyve ağaçları eksik değilmiş. Avlusunda küçük kümes hayvanları mevcutmuş. Horoz, tavuk, civciv, sevimli kedi, köpekte Nazlı gülün her ne kadar neşe kaynağı olsa da bazı eksiklikleri hissederek daha faza hayvan türlerini arzuluyormuş. Bir akşam gece rüyasında çok farklı çiçekleri, kuşları, kelebekleri, güvercinleri görmüş onlarla çok güzel vakit geçirirken, hünerlerini izlerken sabahın olu verişini annesinin kahvaltıya çağırmasıyla fark etmiş. Annesine " Anneciğim beni niçin uyandırdın, çok güzel rüya görüyordum demiş. " Annesi: - Kızım kahvaltını yapınca yine yatarsın kısmetse yine görürsün, hem aç kalırsa büyüyemezsin ki demiş. Nazlı gül annesinin haklı olduğunu anlamış ve kahvaltısını yapınca tekrar yatmış ama uymak istemiş uyuyamamış. Bahçeye inmiş tavukların yumurtasından çıkan civcivleri sevmek isterken horoz ve tavuklar çevresini kuşatmış zarar vereceğini düşünerek koruyormuş. Onları kibarca sevdikten sonra bahçeye girmiş. Topraktan çıkan çiçekleri incelerken gül fidanlarının yanına varmış, yeni açmış olan gülleri dalından koparmadan koklarken çok hoşuna gitmiş. Her gün bu kokuyu hissetmek için yatmadan önce gül dallarının yanına varıp koklayıp haz duyuyormuş. Bazen gidemediğinde annesi dalından kopararak sapını yarım bardak suya koyup canlı sunuyormuş. içinde domurcuk olan varsa oracıkta açıyormuş. Herkesin ruhuna haz verecek mis kokulu güllerin ürünlerinden de istifade ediyorlarmış. Nazlı güle komşu arkadaşlarda varmış. Onlar kiracı olunca evlerinin önünde pek güzellik yokmuş. Gülşen ailesinin bahçesinin mis kokusu mahalleye yetiyormuş. Mahalle çocuklarıyla Nazlı gül gezip eğlense de rüyasındaki gördüğü güzellikleri hayal ediyormuş.
Yine bir gün rüyaya yattığında bu sefer mavi renkli kanatlı, sarı gözlü penceresinin önüne konan bir bülbül görmüş. karnı çok açmış. Gagasıyla cama tıklayarak belli ediyormuş. Nazlı gül mutfaktan annesini şehriye çorbası için aldığı taneleri bir çay tabağına doldurarak , yanına da su kabı koyarak bülbülün doymasına vesile olmuş. Hizmetten memnun kalan mavi kanatlı sarı gözlü bülbül teşekkürünü öterek iletiyormuş. Kanatlarını çırparak uçmuş ve bahçedeki pembe güllerin üzerine konmuş. Nazlı gül gül ile bülbülün buluşmasını pür dikkat izledikçe hayran kalıyormuş. Gül dalları sallandıkça gülün yelden kopan yaprakları yere düşmesin diye bülbül gagasıyla yakalayıp öpüyormuş. Tam bu sırada yine Nazlı gülü annesi kahvaltıya çağırma düşüncesiyle uyarmış. Bu sefer annesine gücenen Nazlı gül " Keşke uyandırmasaydın anne yine rüyamın güzelliklerini dağıttın. " Annesi gönlünü almak için: - Anlat bakalım kızım ne gördün deyince kızı da gördüklerini anlatmış. Buna cevaben annesi: - Üzülme kızım bülbüller gülleri çok severler, yakında ziyaretine gelirler demiş. Gülşen ailesinin hanımın dediği gibi gerçekten güllere hayran bir çok kanatlı hayvanlar varmış. Bunların içinde arılar, kelebekler, kuşlar, bülbüllerde ön plandaymış. Nazlı gülün gördüğü rüyanın aynısını mavi kanatlı, sarı gözlü bülbül de görmüş ama oda uyandığına pin pişman olmuş. Başka yörelerde yaşamakta olan bu mavi kanatlı sarı gözlü bülbül : Rüyasında gördüğü mis kokulu gülleri arkadaşlarıyla aramaya başlamışlar. Tarlalarda, bağ, bahçelerde açan her çiçeği koklayıp öpse de rüyasında gördüğü, hissettiği hazzı alamıyormuş. Adeta rüyasındaki pembe güle aşık olmuş ama ne çare nasıl ulaşacak o güle kara kara düşünüyormuş. Arkadaşları da aşık bülbül üzülmesin diye hep birlikte arayışlarını sürdürmüşler. Rastladıkları her çiçeğe mis kokulu pembe gülü soruyorlarmış. Rengarenk çiçeklerde kraliçelerini kıskandıklarından dolayı bilseler de adresini söylemiyorlarmış. Nihayet havalarda uça uça gül kokularını hissettikleri yöreye ulaşmışlar ama gerçek gülün kraliçesini bulana kadar da epeyce yorulmuşlar. Nazlı gülde her gün pencerenin önüne su ve bülbülün yiyeceği yemlerden koyuyormuş. Bir gün havaya baktığında kuşların sürüsünden oluşan kalp resmi görmüş ve bu onun çok hoşuna gitmiş. Annesini çağırıp gökyüzünde ki güzelliği göstermiş ama bir müddet sonra dağılmışlar. Nazlı gül rüyasındaki mavi kanatlı, sarı gözlü bülbülü bin bir umutla bekliyormuş. Bir gün pencereye koyduğu suyun ve yemin tükendiğini fark etmiş. Ve yine aynı kaplara gıdaları doldurup tül perde arkasından izlemeye koyulmuş. Bir baksa ki hayal ettiği rüyasında ki bülbül yem yiyor bu onun sevinci olmuş. Bülbül karnını doyurunca tahmin ettiği gibi pembe gülün üzerine konmuş gül ile bülbülün samimiyetine hayran kalan Nazlı gül annesinin dediklerini hatırlamış. Gök yüzüne baktığında yine kuşların topluluğu kalp resmi oluşturmuş. Bu onların dilinde de sevgi sembolü ifadesiymiş. Güle aşık bülbülün evlenmelerini istemişler. Arkadaşlarının ifadesinden cesaret alan mavi kanatlı , sarı gözlü bülbül bahçeden ayrılamamış, Nazlı gül ile de arkadaş olmuş. Bülbülün zaman zaman bahçede ötüşü diğer canlı varlıkları da memnun ediyormuş. Toprağın içinden rengarenk çıkan çiçekler gül ile bülbülün sevgisini kıskansalar da güllerin kraliçesi mis kokulu pembe güle saygı duyuyorlarmış, bu arada nevruzlar, sümbüller, mor menekşeler, papatyalar, orkideler, çiğdemler.. daha niceleri, onlarda hünerlerini sergiliyorlarmış. Mavi kanatlı, sarı gözlü bülbül güllerin kraliçesi olan Isparta gülünden başkasıyla evlenmeyi düşünmüyormuş, gül dalından başka dala da konmak istemiyormuş, zamanını çoğunluğunu aşık olduğu gülün kraliçesiyle geçiriyormuş. Nazlı gül bu durumu ailesine ve arkadaşlarına söyleyince seferber olmuşlar. Yakın ve uzak komşularda boş alanlarını güller ile donatmaya başlamış. Diğer bülbül sürüleri: Kuşlar , kelebekler, arılar ve diğerleri o bölgenin mis kokusunu benimsemişler , ayrılmamışlar. Artık güle sevdalı Nazlı gülün çok sevdiği sarı gözlü mavi kanatlı bülbülü korumak için kafese koymuşlar. Ayrıca pembe güle ait bir saksı oluşturulmuş, yani birleştirmek için düğün yapmak gerekiyormuş. Düğünün olacağını duyanlar Gülşen ailesinin avlusuna birikmişler. Bülbülün arkadaşları da gagasında getirdikleri her çiçeğin yapraklarını onların üzerine havadan bırakmışlar. Prensesler prensleriyle dans ediyorlarmış. Bu düğün dillere destan olmuş. İnsanlar ve bitkiler, kanatlı hayvanlar uçuşarak güllerin kraliçesi olan Isparta gülünü koklamaya, istifade etmeye geliyorlarmış.
Ispartalı Zeki Çelik TÜRKİYE İLESAM il temsilcisi.
20-4-2019
GBIŞD, ZEKİCE KÜLTÜR ve SANAT EVİ KURUCUSU.

Zeki Çelik 2
Kayıt Tarihi : 5.12.2020 12:37:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Zeki Çelik 2