güller ve eşkıyalar
ne güllere inandım nede eşkıyalara
askerlerse zaten hep bir ordunun emrindeydi,
donanımsızlıklarına inat
kanayan dikenli tellerdi
düşlerimdeki yalazı tandır ateşleri kavruk tenlerinde yansıyan
baskın yemiş evimiz aranan eşkıyalardı
parçalanan uykularımda
kimsenin bilmediği bir şey vardı
kendimden bile sakladığım, yüzümde hep parıldayan
kaçakların saklandığı uykularımı koruyan
çocuktum..
gülleri ve eşkıyaları
böylesine umarsızca kollayan
annemi belinde saklı silahlarla
paylaşan..
yıllar sonra anladım,
hüzne örttükçe kapılarımı
sesimdeki kuşlarda azalan
ve parıltısını kadınların gözlerinde unutan
çocuktum..
mendilini her ayrılıkta kanatan..
ve dikenlerimi ayırdıkça tenimden
yerleri bir bir yaralanan
güllere inançsız..
çocuktum..
soylu karanfiller gibi genzimi yakan..
ve dört kitaba suskun..
yüreğinin aynasındaki aksini
kendi kanıyla boğan
çocuktum..
her akşam kendi ölümünü tasarlayan..
öyle olmayacağını bile bile..
Kayıt Tarihi : 14.11.2002 01:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!