Nerde bir gül görsen hemen meyledersin,
Vuslat senden uzak heyhât, feryâd etme.
Gülşende açmış gül, dertle seyredersin,
Mâtemli nâğmeyle, gönlü viran etme.
Dilinden düşenler hep sitem, hep keder,
Narınla bakmadın, mecnunun gözünden.
Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Devamını Oku
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
'Gülistan Gözlü Yâr' çok güzel bir benzetme...
Şiir de çok güzel. 'Berceste' diyebileceğimiz mısralarla örülü. Ancak, şiir çok az kullanılan bir hece ölçüsüyle yazılmış. Az kullanılan ama zor bir hece vezni 6+6=12..
6+5=11.. ölçüsüyle, yine çapraz kafiye olsaydı daha müthiş olurdu.
Ancak, bu benim görüşüm, beni bağlar.
Yine de çok güzel.
Sanıyorum şair daha çok genç. Ama şiir oylumları gür...
Gurbette olması daha bir avantaj...
'keskin kılıç olmak için çok çekiç yemek gerek'
Bu veciz sözü gözönünde tutarak eleştirileri dikkate alırsanız bu abiniz sizden çok güzel şiirler okuyacak...
Kutluyorum,
selam ve sevgilerimle...
Güzel bir aşka hasret şiiri..
Yüreğinize sağlık..
mehmet zeki
harika..mükemmel...muhteşem....ne desem az....teşekkürler
Merhaba Nigar Yıldız hanım.
Şiirlerinize tesadüfen baktım, bu şiiri görünce gözlerime inanamadım.Sayfayı yeniledim yine Nigar yazınca yorum yaz tıkladım ve yazmaya başladım derken, birşeyler yazdım bile.
Ben her sayfaya yorum yazmıyorum,yanlış anlamayın beni,size henüz bir misyon da yüklemedim.Her şiir yada her sözün yorumu vardır,lakin ben ender yazarım.
Gerçek aşk adına neşrettiğiniz eserinizi zevkle okudum.Hani hep söyleriz, iki göz bir baş içindir diye.Zamanımızda böyle değerleri görmedikten sonra oniki göz bir başın olsa boş artık, heyhaat !
Bu şiire yazmadan geçseydim hakkını almış olurdum.İçinde Osmanlı ruhu gizleyen kutlu şaire.
Şair ''Sakiya nedir camında bu esrar'' diye sorarken hakikat payesine muhatab olma sevdasını çağrıştırmıştır.Güzellikler dünyasının başka güneşleri, cennet ahvalinin payesine düşer.Hal böyle olunca, yaşanılası o meskür dünya da farklıdır.Çünkü güneş başka olunca, doğacağı mekanında başka olma zorunluluğu vardır.Bu başka dünya gönüldür.İçine doğan başka güneş ise cennet ahvalinde ancak bulunan sevgidir.Ve bu sevgi ikilik kabul etmez.
Mecnun, Leyla´sının derdiyle bir mezradan geçerken, duvarda 'Leyla ile Mecnun' yazısını görür ve gider oradan ''Leyla'' yı siler. Sorarlar, ''neden sevgilinin adını sildin'' diye, şöyle cevap verir. ''Aşk ikilik istemez, ben leylayım, leyla benim''. Burada akıl sahibi şu soruyu sorabilir. ''Öyleyse Leyla yerine kendi adı olan Mecnun´u silseydi.' Hayır olmaz bunu ancak aynı aşkı duyduğunda Leyla silebilirdi.Çünkü kendisinin olmadığı yerde aşkı da olmaz.Anlayabildiniz mi?
Duygular hangi unsurun melodisini dinlerse dinlesin, nasıl feveran içinde olursa olsun, kendi çapında aşka muhatabtırlar.Pervane ışığa, bülbül gül´e ayçiçeği Güneş´e, Yarasa karanlığa kendi çapında aşk ile memuriyet arzeder.Asla vakıf olduğu gücün dışına taşma gafletine düşmezler.
Canlar pazarında, bakılmaz hevese,
Sırrı bilmez isen, figânın beyhûde.
Meselenin özü ve şiirinin can alıcı noktası burada kutlu şaire. Sırrı bilmek,ögrenmek ve her iki dünyayı görebilmek.
Gül yârin özünde, sultan-ı aşk yatar,
Diken de nedir ki, battıkca meşk akar,
Şehvetten ötedir, gülistan gözlü yâr,
Aşk ovasına gel, gör ne cevherler var!
Şehvetten öte sultan-ı aşkla dolmak. Hem dünyayı hem de ondan ötesini görebilmek.Bu Gaye ufuk peygamber tavsiyelerinin en başlarında geliyor.Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya, yarın ölecekmiş gibi ahret ifadesi bu mevzuun abidesi.
Sevgili Nigar Hanım, Osmanlı ruhlu kutsal şaire.
Bir şair bir şiire bu kadar uzun yazar mı? Eğer o şiir başından sonuna kadar neredeyse bütününde hakkın musikisini dinletirse, ruh gıdasını yazarak tamamlar, anlayabildiniz mi.
Allah yolunuzu açık eylesin KUTLU ŞAİRE.
bir kac kez okudum, sanki bir hicazkar, nihavent... bir müzik sedasi vardi...buna mâna, aruz, divan edebiyati denil miyor mu? bu aski ilmik ilmik yillar, bu sevgiyi asirlardan mevsimler dokumuyor muydu?
Gülistan Gözlü Yâr, Aşk Ovasına Gel
hangi mert, hangi yigit..
bu ne güzellik, bu ne bereket...
dolsa badeye icebilir mi her dudak
yürek, yandim bir yudum su demeden?
ohhh...sizin siirlerinizi okumak bir zevk, bir tad, bir huzur... elinize, yüreginize saglik Saire hanim
sevgilerimle
Gül yârin özünde, sultan-ı aşk yatar,
Diken de nedir ki, battıkca meşk akar,
Şehvetten ötedir, gülistan gözlü yâr,
Aşk ovasına gel, gör ne cevherler var!
Harika bir siir güclü bir kalem...Yürekten tebrik etmek düser bana
okuyucularinizi öksüz birakmayin olurmu Nigar hanim..:) siirlerinizi bekliyoruz sevgiyle
Biraz önce her telden çaldığınızı söylemiştim Nigâr hanım, işte en güzel örneği. Şiirde aruz tadı var. Divan edebiyatı her yiğidin harcı değildir. Siz hem teknik açısından hem mâna açısından çok başarılı bir esere imza atmışsınız. Sizi en derin duygularla kutluyor başarılarınızın devamını diliyorum. Saygılarımla. Murat Can
...bir aşk işlenmiş her ilmiği yıllar sürer...bir sevgi döşenmiş her dokunuşu mevsimler sürer...!..sevgili Nigar...gecenin bu mavisinde bunlar döküldü parmaklarımdan...inan !..bi tuhaf oldum ..belki yorgunum..yarın bi kez daha okuyacağım...
b+y+p+r=sağlık
svg & syg
....'şiir ovanız' çok güzel,geniş,bereketli......aşkın kalple ilgili olduğuna (tek eksik bulduğum!!!) biraz eski sözcüklerle ne güzel anlatmışsınız.....çalışmalarınızda aruz izi kendini gösteriyor....emek dökülmüş,birikim yansıtılmış,beğeni kazanılmış....bize usunuza sağlık demek düşer...Yüksel Özbek
Şiirin beni aldı götürdü sevgili Nigar. Yine mükemmel, yine muhteşem üslûb. Samanyolundan yeryüzüne güzelim şiirlerinle ışık saçıyorsun. Kalemin hiç susmasın e mi?:)) Teşekkürler sevgim ve saygımla
Bu şiir ile ilgili 51 tane yorum bulunmakta