Yarım ağız değil yürekle söylenmeli türküler
Kırkında kundağa bebek beleyen yalnız anneler
Kalabalık insandan ama boynu bükük mabetler
Seni çağırırım yalnızlığım bucak bucak Gülfem
Ardına düşmüş ezgiler soluğum kış akşamları
Issız bir şafağa yorgun argın sararım yaramı
Gonca kızıllığı lebi, gül narinliği endamı
Seni çağırırım çiçeklerle yaprak yaprak Gülfem
Alnımda mazinin binlerce mirası ışık saçar
Dün kavgasından yoruldum, iflasım yarına sarkar
Türlü türlü yangınlarım, közleri sinemi dağlar
Seni çağırırım susuzluğum bulak bulak Gülfem
Mümbit toprak hasret berekete damar damar çatlak
Boy atmaya hazır suya hasret milyonlarca başak
Hasretlere gebe mısralarda inler onca bozlak
Seni çağırırım imbatlarla efil efil Gülfem
Kalelerim zapt edilir, burçlar yine parça parça
Beldeler hapiste bedenler her an hedef kurşuna
Üç beş yiğit aynı çizgi başlar daimi isyana
Seni çağırırım meydanıma mızrak mızrak Gülfem
Köklerinden koparılan dallar yeşeremez, kurur
Vasi olduğun mirasın,yarın elbet sorulur
Ezelde kurulmuş yine berzahta divan kurulur
Seni çağırırım bihabere ulak ulak Gülfem
SİNAN YILMAZ
Sinan YılmazKayıt Tarihi : 21.1.2019 19:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!