Bir gün dalmışken derinlere kendi içimde
Davet ediverdi
Bir istiridye
Görebilmem için içindeki inciyi
Anlatabilmem için kendine
Nice sabır, nice zaman
Yeşim gözlüm
Erguvanlar giyinmiş
Elinde ışık
Dolaşıyordu
Eteklerinde ziller
Çalıyor kapıları
Resim yaparım
Bir elimde boya
Bir elimde fırçalar
Bir elimde düşler
Bir elimde gerçekler
Bir kaydırak yaptım resmin içine
Bir güle gül de
Bir lale lal olur
Bir pınar içinde ak
Okyanus damla olur
................................
Bir samana buğday de
Kandil yanıyorken gör
Taşı suyu kuyuyu
Henüz körleşmemişken
Akarken gözyaşını sal tutma
Dilin damağındayken söyle
İçinden geldiğince
Alacakaranlık içinde
Gelin teli gibidir
Yıldızdır durur gibidir
Duru ten gibi
Fülüt çalan ellere
Ellerini dinler gibidir
Öyle dokundu ki bana
Öyle sarstı ki beni
İliğim kemiğim yok oldu
Gördüklerim karşısında
Kapadım
Çünkü gözlerim kan çanağıydı
Çın çın çınladı da içimde sesin
Şen kahkahalarım dedim
Ürkerek güldüm
Doyasıya bakarken
Ölü odalarında gezinirken
Bir rüya bir bilmeceydi dedim
Zaman tünelinde
Duygu yüklü dolaşırken
HAYAL-ET kendini
Bir an...
Kar-çıkar gözetmeden
Çıkar ÇIKAR gözlüğünü de
Çok zor sanırsın ya yakalamak
Hiç ellerinle gözlerine bakmadığından
Olası gerek
Oysa burnunun ucunda
Kokla izle
Göreceksin dünyanı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!