Ahh benim umar/sızım
Ahh benim vefa/sızım
yüksek dağlar gibi susup
şelale gibi çağlayan ar/sızım
Ah benim yürek yaram gözlerimde ki yağmurum
sesinin buğusunda kaybolduğum
Ayrılık kapıyı çalınca
Kıyamet yeri gibi olur sevenin yüreği
Yangınlar çıkar
Sessiz çığlıklar
Gitme diye feryat figanlar
Durup dururken gitmek te neyin nesi
Tam da kış ortası
Hem herşeyine alıştım
Daha yeni tanıdım seni
Biraz daha kal/san olmaz mı?
Gidersen kim ısıtır ellerimi?
İyiyim aslında sensizde iyiyim
arada güler gibi oluyorum
öyle her gece düşmüyorsun dùşlerime
sabahları erken kalkıyorum
seni getirmiyorum aklıma
kavaltıdan önce sıgara yakıyorum
Eski bir tanıdık gibisin şimdi
Eski mahalleden tanıdığım komşunun çocuğu gibi
Çocukluğu beraber geçen çocuklar gibi
Birbirimizi ite kalka oynadığımız oyundu aşk sanki
Sen bana hep çelme atmışsın
Saçına aklar düştüğünde
Hayattan yorulup belin büküldüğünde
Dostların vurup yere düştüğün de
Sende.! ! yalnız kalacaksın
Sanma bu devran böyle sürer
Sevmiyorum artık seni..!
Bakmıyorum artık yollarına
Telefon elimde aramanıda beklemiyorum
Yırttım attım sana ait ne varsa
Yaktım savurdum rüzgarla
Senden bana ne kaldıysa
Bir gün
sadece bir gün hissetseydim artık Seni sevmediğimi
inan yaka bilirdim resimlerini
giderdim adının geçmediği şehirlere
gülebilirdim sensiz doğan güne
geceye yıldızları takardım
Unutmak için çabalıyorum
Şiirlerini dinlemiyorum bazı gün
O’gün sanki eksik kalıyorum,
Avutmaya çalışıyorum kendimi
Geçecek, canım yanacak
zaman alacak, ama unutacağım diyorum
Uyan Anne ben geldim
toprağını koklamaya, çiçeklerini sulamaya,
Baş ucunda Kuran okumaya
İçimi dökmeye geldim anne
Öyle doluyum ki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!