Aslında Gülenaz hâlâ memleketinden kopabilmiş değildi. Kolay mıydı bir anda bir kültürden kopup yenisine hemen alışabilmek. Kocası da zaten istemiyordu pek fazla Almanya'ya alışmasını. Ne de olsa kendisi bir Türk erkeğiydi. Olur mu öyle kıçı başı açık sokaklarda dolaşsın eşi. Gülenaz'ın da öyle açık giyinmeye hevesi de yoktu. Ama bazen komşunun kızına imrenmiyor da değildi. Daha kendisi de onun kadar yoktu bile. 16 yaşında evlendirildiğini düşünür ve oyuncak bebekleri çok severdi. Yaşıtları burada süslenip gezerkeno genç olmadan kadın olmuş, eve kapatılmıştı. Kendi kendine süslenip gezen yaşıtlarına maniler yazardı.
basma fistan yok mu kıçın örtecek
ayıp günah bacım erkek görecek
aha da şimdi eve baban gelecek
dayak bilmez miydi sizin babanız?
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Umarım birgün sukunluğumuzögümbür gümbür çığlık olur.Kutluyorum.
Duyarlı yüreğe saygılar...Buna benzer cok öykü var...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta