sen ağlıyordun ya
güneşe sırtını dönüp eteklerinde kucak kucak rüzgar
hani bitti, kırıldım, incindim diyordun ya
tutuşan yanaklarında birkaç damla deniz
sen ağlıyordun ya
gözlerinden boşalan dalgalar kıyılarından habersiz
hatırla ben araya girmiştim
ürkek ürkek sormuştum neden bunca yaş?
Neden, nedensiz?
Hadi sileyim yüzünü biraz yaklaş
Yok, istemez demiştin ya hani
Bitti artık diye çektiğin nefesle közünü deşmiştin
bir odun da sen atmıştın hani ateşime
Ve tekrar dönüp güneşe sırtını
Ufka doğru aramıştı ya gözlerin biteni
Hatırlar mısın tek başıma bırakıp beni
Bendini yıkmıştın hüznümün
Adı konmamış yanılgımla hatırlatmıştın
Ve adını sen koyuvermiştin
Neydi aklında mı?
Aklımdan ve dilimden hiç çıkmayan harflerle kazımıştın
Bir pramid gibi dikmiştin boşluklarıma
Antik bir mezar gibi sonsuzdu sızısı
Zamansız ve müphem
Sebepsizdi de hem
Unuttun mu yoksa
Yoksa hala ağlıyor musun, dönüyor musun sırtını güneşe?
Eteklerindeki rüzgarın poyrazı mı yoksa bu sessizlik?
Bu serinlik, bu ürperti, bu …işte öyle
Ben hala kendime bile söylemedim biliyor musun
Söylemedim, taktım gönlümün kancasına
Söylemedim,bağırıdım duldalarda
Yaşadım ama söylemedim kendime
İçimin dehlizlerinde kıvrım kıvrım sakladım
Ve ağladım
Ağladım, bazen zırladım hayvancasına
Hadi sen söyle
Hadi tekrar söyle de gelsin sesin
Sesin ve işte öyle…..
Sen bilir misin
Düşer mi dersin........ güle velvele?
Kayıt Tarihi : 19.1.2011 18:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!