Güle Güle Git Gözümün Nuru Şiiri - Esin Ege

Esin Ege
66

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Güle Güle Git Gözümün Nuru

O gece sabah nasıl olacak derken geç saatlere kadar bekledim günün ışımasını. Seninle ayrı mekanlarda olsa da aynı şehrin gecesinde uyuyorduk bu gece. Senin soluduğun havayı bende soluyordum senin de gecelerin sıcak bayıltan İstanbul geceleriydi bu gece.
Sabah olmaz derken yavaş yavaş lacivert gece yerini aydınlık sabahlara bıraktı, ve koşar adım sana geldim, ordaydın bana bakıyordun beni bekliyordun,ben eksik olan yarıma koşuyor sen eksik olan yarını bekliyordun.
Allahım bu senmiydin bu benim yarımmıydı bu benim yüreyimmiydi bana bakan? koşmak sarılmak delicesine bağırmak geldi içimden çünkü bu hasret ancak böyle patlayabilirdi yüreyimin buz tutmuş volkanlarında.
Ellerimizi tuttuk gözlerimiz daldı birbirine bir uzun öpüş ve sıcacık sendin deli sevdalı erkek yüreğiyle beni kollarıyla saran. Bir an da her şey durdu bütün yaşamlar soluksuz kaldı ve yaşama hakkı sadece bize tanındı.
Ada vapuru ilk defa o seferde yandan çarklı değildi. Sevgimizle doluydu her yeri ve bir kuğu gibi süzüldü gitti marmaranın mavi derin sularında. Yüzyıllar öncesinde padişaha sunulan gözdeler gibi nazlı nazlı süzüldü.
Hayat buydu sevmek buydu işte, sen yanımda elim elinde, prens adaları aşkı tanıyordu sevdayı yaşıyorlardı bu sıcak ağustos gününde.
Ben mutlumuydum bilemiyorum, çünkü mutluluk bu olamazdı. Evet ben ölmüştüm ve cennetin en üst makamından bakıyordum yaradanın yarattığı özel ve sevgili kulları için inşa ettiği cennete. bu yaşamak olamazdı ki yaşam bu kadar güzel olamamıştı şimdiye kadar.
Adanın bu kadar güzel olduğunu da bilmezdim. Adım attığın her yere sen seni bulaştırıyordun, iyiliğini, güzelliğini, bal rengi gözlerinin sıcaklığını bulaştırıyordun. Bahçelerden sarkan yediverenler, leylaklar, hanımelleri ve adını bilmediğim mor renkli çiçekler hep böyle bereketli mi olurlardı yoksa geleceğimizin haberini gizemli anka kuşumu ulaştırmıştı onlara.
Faytoncu neyi anlamıştı ki bu kadar ağır sürüyordu adanın zirvesine doğru aldığımız yolda arabasını. Ben her gördüğüm güzelliğe çığlıklar atarken sen gözlerime bakarak sevincimle seviniyor alnımı öpüyordun. Sen yanımdaydın ve ben cennetteydim bitanem.
Hepsi birbirinden güzel ihtişamlı,saray kapılı,bereketli beyaz köşklerin önünden geçerken insanı başka diyarlara götüren dünyalık hazineler umurumda değildi, hepsi güzeldi ama hiç değerli değillerdi gözümde çünkü benim hazinem yanımdaydı ve sıkı sıkı tutuyordum ellerinden.
Sen bendeydin ben sendeydim bu sıcak ağustos gününde servet buydu mutluluk buydu işte bizim için.
Adanın zirvesine çıktığımızda her yanı kozalak ve çam ağaçları kaplamış cennetimize geldiğimizde yaşam sıfır noktasına geldi ve durdu.
Şimdi en zirvedeydik ve bütün deniz inadına maviye bulandı, kuşlar inadına ötmeye başladı hepsinin amacı bize güzellikleri sunmaktı.
Ve sen yanımdaydın yıllardır beklediğim eksik olan yarım yanımdaydı ve biz tamamlamıştık eksik yarılarımızı.
Bal rengi gözlerine yükleyip bana yine dağların kekik kokularını bağların üzüm kokularını ve erciyesin serinliğini getirmiştin.
Sarıldık ananın yitirdiği evladına sarılması gibi, sarıldık yüzyıllık sevdanın bağ bozumu gibi, öpüştük kurak toprakların suya kavuşması gibi,ağlaştık en büyük mutluluğun gözyaşları döküldü pınarlarımızdan,kokladık birbirimizi suya hasret toprağın sindirmesi gibi için için çektik içimize birbirimizi,sen ben oldun ben sen,gözlerimizin içine bakıp yılların geciktirdiği mahrem geceler yaşadık ve yorgun düştü sevda sarhoşu yüreğim dizlerinde uyuttun beni ellerinle saçlarımı okşadın duymadığım ninnileri söyledin kulaklarıma.
Uyandığımda senindim artık, sende benim,ruhlarımız ve yüreklerimiz daha da kenetlenmişti her şeye rağmen baş kaldırdık bizi ayrı koyan kadere. Artık hiç birşeyin ötesi ve gerisi yoktu. Hiç acıkmadık hiç susamadık hiç yorulmadık ve eksik yanlarımız içine çekti biribirini zaman gitmiyor durmuştu ve tepede.
Ölmek bu olamazdı dedim, ölüm allı pullu gülen yüzlü bir gelindi gitme vaktimizin yanında.
Bitanem hiçbir şey söylemiyordun ama sıktıkça sıkıyordun ellerimi öptükçe öpüyordun alnımı ben üzüldükçe sen güç veriyordun ayrılacak ellerimiz için bana.
O yüzüğü kimseler çıkartamaz artık parmağımdan hatta ölümün gücü bile çıkartamaz. Beni parmağımdaki senden bir parçayla gömsünler günahlarım beni incitemez o zaman.
Ben şimdi yaşıyormuyum...bilmiyorum. yaşamak bu olamaz.
Gece çökmüştü şehrin üzerine gece laciverte boyamıştı bile her yanını. Denizde uzak şehirlerin ışıklarının pırıltısı dans ediyor ve ay yakamozlarla dövüyordu denizi. Deniz bir vapuru yüklenmiş götürüyordu limana. Ada vapuru yine yandan çarklı olmuş banane.
Hiçbir şey güldüremez artık yüzümü alnımı öpüyorsun ağlamamam için canımsın diyorsun,canının canı yanıyor onu da biliyormusun?
Gece kararmış deniz kararmış gecem kararmıştı artık. Birazdan ayrılacaktı gün boyu ayrılmayan ellerimiz, birazdan ayrılacaktı gün boyu milim ayrılmayan gözlerimiz. Ve kim bilir kaç uzun seneye gebe bir hasretlik başlayacaktı bıçak sırtında keskin acılı.
Yine sana gitme diyeceğim ama sen kulak asma bana, her zaman ki kaprislerim bunlar.
İşte geldik yol ayrımına ağlama diyorsun da sanki senin gözlerinde yaş yok diye ağlamıyormusun.
Dimdik duruyorum karşında ağlamıyorum sırf sen gözü arkada kalma diye ben ağlarım sonra geceler günler boyunca yeter ki sen görme sen üzülme.
Yıllar sonra yaşanmış bir gün, iki yarının tek bütün olduğu bir gün. Şimdi gidiyorsun ben yine yarım sen yine yarım. Ama bekliyorum çünkü giderken bekle dedin, çünkü giderken bal rengi gözlerin bende kaldı,çünkü giderken yüreğimin yarısı sende kaldı. Yarım insan çok yaşamaz güle güle aşkım güle güle iki gözüm güle güle sevdiceğim...
Bekle dediğin yerde ölüm beni çağırana kadar ilk gün ki gibi seni bekliyor olacağım.
Belki bir gün sen ve ben eksik olan yarılarımızı tamamlıyacağız ve ben bu günün umuduyla seni sevmeye devam ediyorum.
Bana yine eksik olan yarımı beklemek sana eksik olan yarınla gitmek düşerken belki bir gün diyoruz umudumuzu yitirmeden.....

Esin Ege
Kayıt Tarihi : 10.8.2004 12:28:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Esin Ege