Bir kelime takıldı dilime, hoşça kal sevgili cümlesinden sonra söylenir, belki de kendi kendine acınarak…
Belki de bir şarkının bir kelimesiydi “güle güle” demek…
Öyle acındırır ki insanı, yokluk hissine bir adım attırır, belki de, ama ben gidiyorum bile denmemiş sevgilerde veya yaşanmışlıkların tümünü silişlerde “güle güle” derken de içi sızlar insanın…
Ne kolay yazılır bu iki kelimelik cümle, oysa tüm hayatı alabora eder, tüm iç sıkıntılarının üstüne beton dökmek gibi gelir insana, sevdiğine karşı gidişlerde “güle güle” derken…
Ama hiçbir şey bitmez, tüm anılar koca bir yığın olur çıkar ve yutkunamaz bile insan, işin kolay tarafı belki de bu iç bastıran cümle “güle güle…”
Bıçak soksan gölgeme,
Sıcacık kanım damlar.
Gir de bak bir ülkeme:
Başsız başsız adamlar...
Ağlayın, su yükselsin!
Devamını Oku
Sıcacık kanım damlar.
Gir de bak bir ülkeme:
Başsız başsız adamlar...
Ağlayın, su yükselsin!
Çok doğru bir konudan bahsettiniz,sizi kutlarım..
candan tebriklerrrrrr
Tenlerin ayrılığını ama genlerin birliğini, yaralanmış, örselenmiş ama bitmemiş beraberlikleri ne güzel anlatmışsın dost. Yüreğinin alazı eksilmesin.
Eğer, 'hoşçakal' ın öncesinde mesela 'şimdilik' ya da 'güle güle' nin sonrasında mesela 'çabuk gel' gibi ek sözcükler yoksa , işte o zaman allak-bullak olmanın miladı demektir ki elbet içini, yüreğini sızlatır insanın...
Güzel çalışmanız için kutluyorum sayın Mustafa Yılmazizmir.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta