Gel sırrını deme ele
Düşürme kendini dile
Düşeceğin bile bile
Güldürme gönül güldürme
Hani nerde dost dediğin
Beraber lokma yediğin
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Yürekten kutluyorum yüreğinize sağlık.. uyi insanlar yoldaşımiz olsun.
Öncelikle değerli kurula teşekkür ederim sonra siz değerli şiir sever arkadaşlara ayrı ayrı teşekkür ederim dostlara layık olduysam ne mutlu bana.
Kolay gelsin cihat hocam öncelikle şunu belirteyim asla kafiyenin hatırı için manayı kurban etmedim nedenmi çünkü ne yazdığımı bilmeyecek kadar cahil değilim açıklayım hikmeti sır buldu ise hikmet kula nasip olan niğmettir kul bu hikmeti sadık kalır manayı derinleştirir. İnşallah sizinle geniş bir zamanda bu konunun açarlarını konuşmak nasip olur. Bu nasiptit hocam.
Merhum Sabahattin Ali’nin dillere destan olan türküsü
Aldırma gönül aldırma
ayağından mülhem güzel bir nazire ve karşılama şiiri olmuş
Kem sözle kırma gönülü
Gülzardan kovma bülbülü
Kuzgunu kondurup gülü
Yoldurma gönül yoldurma
Şu üç günlük fani dünya
Kimi atlı kimi yaya
Bir eser bırak dünyaya
Sildirme gönül sildirme
Çok anlamlı bir şiir beğeni ile okudum
tebrik ederim güne yakışır bir şiir
Türkü gibi şiir kutluyorum saygılar
Türkü gibi şiir kutluyorum saygılar
Günün şiiri olarak okumaktan büyük keyif aldım. Tebrik eder, başarılarınızın devamını dilerim.
Her sır herkese denmez elbette ama gerektiğinde sır saklayan kimselere denmesi gerekir yoksa paylaşılmayan o sırrın sıkıntısı insanı ruhen rahatsız eder. Resulullah-sav- bile yeri geldiğinde en kıymetli sırlarını güvendiği arkadaşlarıyla-Eb-u Bekir ve Ömer ve Eb-u Huzeyfe gibi ashabıyla paylaşmış ve onlarla bir çok konuda istişare etmiştir.Hatta yanında hizmetlerini gören ve henüz çocuk yaşta birisi olan Enes İbn-i Malik'e bir gün "SANA BİR SIR VERECEĞİM AMA BUNU HİÇ KİMSEYE SÖYLEMEYECEKSİN!" buyurmuş ve Enes'e bir sır vermiştir. Enes'in annesi "EVLADIM RESULULLAH SANA NE SÖYLEDİ, HANGİ SIRRI EMANET ETTİ?" diye sorunca Enes annesine; "SIRDIR ANNE SIRDIR, RESULULLAH'IN SIRRINI SANA BİLE SÖYLEYEMEM!" demiştir.Demek ki gerektiğinde sırlar da paylaşılır ama o sırrı saklayacağına güvendiğiniz kimselerle paylaşılır.
Bir insanın her dediğinin yani tahmin ettiği her şeyin çıkması mevzu bahis olamaz. Çünkü istikbalde olacak şeyler tahminle zanla bilinemez. Zira gaybı Allah-cc-tan maada hiç kimse tahmin edemez -velev o kişi peygamber bile olsa.-
"İyi seç satma dostunu"
"Lafla yaparlar üstünü" mısralarından ben bir şey anlayamadım. Daha doğrusu, ikinci mısranın birinciyle arasında bir alaka kuramadım.Zira Birinci mısradaki ifade herkesin herkesin malumu ama ikincisinde ne denmek isteniyor?
4. kıt'anın 1. mısrasındaki "Hikmeti sır buldu ise" ne demek? Burada kafiyenin hatırı için yine mana kurban mı edildi acaba?
Üç günlük fani dünyada silinmeyecek bir eser bırakmak ancak şu hadis-i şerifte denilenlerden birisi yapılırsa bahis mevzu olur; KİŞİ ÖLDÜĞÜ ZAMAN AMEL DEFTERİ KAPANIR. SADECE ŞU ÜÇ ŞEYDEN BİRİSİNİ YAPIP GİDENLERİN Kİ MÜSTESNA; 1) Arkandan sana dua edecek ve senin için hayır hasenat yapacak bir evlat yetiştirmen. 2)İnsanların istifade edecekleri,yol, köprü, çeşme ve cami gibi bir şeyler yaptırman. 3) senin hayırlı yolunu, davanı devam ettirecek talebeler-öğrenciler- yetiştirmen.
6. kıt'ada da bir mana kargaşası söz konusu. "Olsan Salihlerden biri" " Gidenlerden kalma geri" mısralarındaki mana biraz muğlak düşmüş. Zira Salih demek en kaliteli ve en mümtaz mü'min ve de Müslüman demektir. Yani gidenler peygamber bile olsalar ki-Allah kitabında onlara da salih diyor- Salih olan bir kul onlardan geri kalmamış ve onlarla beraber olmayı hak etmiştir. Bunun daha ilerisi yoktur ki geri kalma densin.
"İnsan bir kemik bir deri" "Öldürme gönül öldürme" mısraları da mana olarak tuhaflıklar arz ediyor. Çünkü insanın bir kemik bir deri olduğunu bilmeyen yoktur ama onu öldürmemek için makul gerekçe bu mudur? İnsanı ve sair mahlukatı haksız yere öldürmek elbette büyük günahlardandır ama bu şiirde daha makul ve daha edebi bir tarzda anlatılabilirdi diye düşünüyorum.
Son kıt'adaki " Dünya değil kul yalandır" ifadesi de doğru değildir. Çünkü ne dünya ne de onun üstündeki varlıklar yalandır. Allah hiç bir şeyi abes yere ve oyun olsun diye yaratmadığına göre ve her yarattığı-şeytan dahil- varlığın da sayısız hikmetleri olduğuna göre arzın halifesi olarak yaratılan ve yerlerde ve de göklerde ne kadar mahlukat varsa emrine verilen varlıkların en değerlilerinden olan" AHSEN-İ TAKVİM SURETİNDE YARATILDIĞI" bizzat yaratan tarafından son kitabında-TİN SURESİNDE- beyan edilen birisi için yalan demek ne derece doğrudur muhterem şairlerin takdirlerine bırakıyorum?
Bu şiir ile ilgili 20 tane yorum bulunmakta