Sen mi gülsün, gül mü sensin; gülde narin ten mi sensin?
Hicabından al al olmuş kırmızı gül rengi sensin.
Gül’ü görür seni özler, öter durur yanık yanık
Seher vakti bülbülleri Hak Hak diye döndürensin.
Her Muhammed diyen dilde, baldan öte bir tat olur,
Adın geçer yerde gökte Rabbim ile hem yad olur,
Bereketli ömür yaşar, affa uğrar olmaz sanık,
Sana aşık olan gönül aşkın ile abad olur.
Bahar vakti yağan yağmur, terin serper çiçeklere,
Itrın düşer yaprağına huzur verir yüreklere,
Bu huzura çoşkun sular, derya şahit, toprak tanık,
Burcu burcu cennet kokun, siner doğan bebeklere.
Bebek masum, Nebi masum, masumlar hep başka kokar,
Lale sümbül, mor menekşe, tüm çiçekler aşka kokar.
Varlığımda köz kalmasa, gezinsem de sönük sönük,
Aşkın ile yananların külü bile başka kokar.
Mabudumun gül habibi, alemlere inen rahmet,
Karanlığın aydınlığı, merhametin sırrı Ahmet,
Gayesinden gafil gönül, seni bilmekle uyanık,
Beni de yaz sancağına, ey Resulüm, Can Muhammed.
Osman Arslan GamlıoğluKayıt Tarihi : 18.9.2012 21:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hz. Peygamer efendimize sevgilerimle yeni domuş torunumun kokusundan ilham alınarak yazılmıştır.
TÜM YORUMLAR (2)