YAĞMUR’UN PENCERESİ
Yağmur deyince
bulutları anımsayın
göğe dönün yüzünüzü
aşkın yatağı mavi derinliğe
Kimilerinin sıklamen
YAĞMUR’UN TUFANI
Gecelerin kalemiyle
sana şiirler yazıyorum
deniz kuşları uçuşuyor
kalemimin ucunda
YAĞMUR’UN YÜZÜ
Suyun sevdası ateşedir
bildiğinizi sanıp
hiç bilmediğiniz
derya içredir
Islanıp geçersiniz
YAĞMUR VE AY
Ay’ın aynasından yansıyor
hüznümün garip çiçekleri,
son yıldızı ağarken göğün
irkiliyor yüreğim; acaba gelen o mu?
Kuru dallar ormanında
YAĞMUR VE RÜZGÂR
Saçlarımı tarayan rüzgâr
düşlerimin denizinden eser
dalgaların mor güllerini
ben olmasam kim tanımlar ?
Yağarım, yağarım da gecelerce
YALNIZLIK
Bir dünya var etrafımda
Lambaları sönük
Yolları karanlık
Orda savaşlar depremler var
Yangınlar var sebepsiz
YANGIN
Nesli unutulmuş
bir Leyla'yım
yüzyıla numune kalan
Tomurun çiçek haliyim
YANLIŞ SOKAKLAR
Ey zehirli sularda
yüzenler
girmeyin bahçeme
uzak durun benden
Bencileyin söyler
Sonrası karakış
sonrası yağmur
bu yüzden denizi
ve ormanı
hiç unutmuyorum
Bu yüzden özlüyorum
YENİDİR HER MEVSİMİN YAĞMURU
Bütün mevsimler
güze dökülür
Sessiz fısıltılarla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!