Gülpembe'den İnsafsız'a.....
Sessizliğin melodisini bestelemek zor gelmiyor
Sensizliğin başladığı yolda ilerlemekten....
ne gözyaşı,ne sitem, ne de nefret
Büyüdü gözlerimi kör eden beyazlık
Gerçek mi ölüm mü beni korkutan
yağan karda üşüdü düşüncelerim.
yüreğimdeki volkan bile söndü bir anlık
Düşlerimde kaldı artık güllerin pembesi
Rüzgarda savrulan küller gibi ümitler
sonsuzluğun bağrına koştular
sereserpe kalplerde yatan hayaller
Bulutlarda yağmur mu oldular?
Islanır kirpikleri yağmurdan mı bilinmez.
Bir sandal sefasıydı dostluğumuz....
Hayat kadar kısa
Hayal kadar sonsuz sürdü.
Sınırsızlık denizine kürek açtık
dalgasızdı kıprtısızdı deniz
Korkak bir Dost'a
Yüzleşmek yerine
Geçmişin açtığı derin yaralarla
kaybolmaktan korkuyorsun
derin yaralarının çukurlarında
''Hayatı Gülpembe görenlere''
İnceden yağıyor yağmur
Dar sokaklarda mahmur insan yüzleri
Kimi efendi kimi serseri...
gül dalında karanfil açar mı hiç sevdiğim
engin denizlerde sarı başaklar biter mi
buzul dağlar ateşi sever mi
hiç dünya tersine döner mi
yaz ortasında kardelen açar mı hiç sevdiğim
Haziran gelince kirazım olursun
Her yiyişimde aklımda dudakların
sıcak mevsimin ateşini söndürür
çiğ düşmüş kirazı anımsatır dudakların...
Sen ateşli sevdalıların meyvesi
Yakıyor ikindi güneşi içimi alev alev
Paramparça oluyorum hep bu vakitler
Kızıl iksirini içyorum sensizliğin
Sarhoş oluyorum hep bu vakitler
Kızıllar,sarılar,turuncular uçuşuyor gözbebeklerimde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!