Geç kalmışlığımdı,beni hep hatıralarla bağlı kılan.
Kopamadım hiçbir anıdan,
Veremedim belki de bu yüzden;
Yüreğime yük ettiklerimi geleceğe.
Paylaşalım şimdi seninle tüm kozlarımızı,
Bilirim kızgınsın bana,
Yani,şu mantığının yılmaz savunucusu,
Belki de sence 'işgüzar',
Belki de korkak adama.
İlk Konuşma;
Paylaşalım şimdi seninle tüm kozlarımızı,
Sen ve ben!
Hazırmısın yüreğimdeki ince sızı?
Ama önce sen beni dinle.
Duy;
Konuşmak isterdim ben ırmaklar gibi.
Hiç engelsiz değil ama hep özgür.
Ne olur anla;
Kayıp bir şehrin,sessiz sokakları gibiydim.
Ama biliyorum loş bir mapusu andırıyordum sana,
Ve bendim bu algıya sebep,
Çünkü paylaşamadığım her aşk dörtlüğü için,
Bir çentik atmıştım sende saklı yarama...
Cevaben;
Şimdi benim sıram,
Benim ben; yüreğindeki ince sızı.
Dinle beni!
Mantığının yılmaz savunucusu korkak adam.
Ne söylememi istersin?
Aşk denen ırmakta sürüklenmemi engelleyen,
O taptığın mantığının dallarına mı kızayım,
Yoksa sana,sessiz sokaklarında o kayıp şehrin,
Örselenmiş bir yüreğin öyküsünü mü yazayım?
(18.07.2005-01.08.2008)
Fırat TuranKayıt Tarihi : 19.7.2005 00:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!