Çocuklar gelir uzaklardan
Büyüklerin içine odaklanırlar
Saklambaç oyunlarında hala tutsak
Derinlerdedir ebeleme / sobeleme dalgaları
Yüzünde dalgakıran
Yırttı dudaklarını sessiz çığlıkları
Aynaya düşen aksi o değildi
Toplandı gökteki su buharları
Her damlası bir okyanus gizi
Bukalemun minderli
Tahtlara kurulmuştu sofrası
Ölü sinekler düştükleri sahanda yüzüyordu
O yediği her lokmayı kusuyordu gidişlerinde boğulurken
artık anlamı yok sevmelerinin
ya da sevmeyişinin
gidişinin ya da gelişinin
varlığının yokluğunun farkındalığı yitik
Gittin ya
Kabullenmeyi öğrendim labirentlerin ıssızlığında
Salkım söğüttüm yer çekiminin gücünce eğik
Dik olmayı belledim sağnaklar altında
Yokluğunla
Beceremedim önce ben demeyi
Özür dilerim ÖZÜM
Hiçbir maske uymadı yüzüme
Özür dilerim YÜZÜM
Yoktu
'yok' dedi
Uzattı ayaklarını
Oturdu çıplak toprağa
İki elini birleştirip bakındı etrafına
Almıyorum bu sabah yanıma kitabımı
Seninle randevum var
Okusam da zaten anlamsız
Çünkü benim aklım sende yar
Girmez aklıma okuduklarım
Sev dedin kaç kere sevmiştim seni
Uydum sözüne verdim kalbimi
Acınla öğüttün o ne çileydi
Gel diyorsun bir daha gelir miyim ki
Sev dedin kaç kere serdim benliği
Çağırma beni anne
Karnım tok dünya nimetlerine
Sufilerin sofrasında
Kutlarım. Çok güzel şiirler yazıyorsunuz. Hepsi de sıra dışı, tekrar tekrar okunmaya değer eserler. Sağlıklı mutlu günler dilerim.
hocam saygılar şiirlerinizi beğenmemek eldedeğil duygu yoğunluğu çok güzel daha çok şiirler bekliyoruz sizden üretmeye devamedin sevgi ve hoşgörüyü tüm ülkeye yayalım armegedon 1453 ten saygılar