GÜLÂLE'M
Ayrılık giyindiğin her sonbaharda,
Yakasız kisvetin sevincini taşır gönlün.
Bilmezsin ani çıkılan yolculukların bu kadar zor olduğunu...
Bilmezsin dost bildiğin Leyl’in uzun yollar misali tükenmez olduğunu…
Geçtiğin her geçitte birkez daha karanlığa mahkum kalır,umutla beslenen gönlün…
En zor geçittesin gözleri amâ, dilleri lal yapan firakın içine düştün Gülâle’m.
Bilirim dağ gelinciliği narinliği var üzerinde,
Şimal rüzgarının esintisini bekler ömrün…
Bilirim seni, beni yakan ateş
En karanlık Bekke gecelerinde Zeyneb'ide yakandı…
Ah Zeyneb’ide yormadı mı bu misk kokulu melâl esintileri?
Beyhude üzülme Gülâle’m
Çek içine en bilindik kokuları,
Aşinasın bu sebat sana ezelden yaren!
En harlı yangınlardasın,bırakma bu acıyla yan dostum Gülâle’m!
Zeyneb’i bir dua yükselit dilinden,
Secdeden ayırma alnını …
Ah ne de berrak bir yoldasın, Gülâle’m.
Üfle yüzüme sönsün bu vaveyla yangını,bitsin.
Dua dua üstüne dilin yorulsun…
Ah O’na ne kadar yakınsın!
En meczup halin üstünde,Cennet-ül Firdevs nasip olsun Gülâle’m.
Yazan: Tuba Küçük
Şubat 2011
Erzurum
Tuba KüçükKayıt Tarihi : 11.3.2011 19:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!