Ah gül,
Sen de fanisin, ben de,
Sen Peygamberi temsil edersin,
Kokunda, renginde.
Bense özlem içindeyim,
Bir gönül gurbetinde.
Ah gül.
..
Zaman ahir zaman
Gül yiğitler kulağına taktı küpe
Gül ahlakın yerinde deli yel
Gül akıl dağınık kum tepesi
Gül aşk sürüklenmiş çöpe
Gül iman verdi son nefesi
..
Girdim gül dolu aşk bahçesine, gördüm gül yüzlü sevdiğimi.
Kokladım önce gül kokan tenini, dokundum sonra gül yaprağı küçüçük ellerine.
Her ne kadar koparmak geçsede gönlümden önce, kıyamayıp seyreyledim güzelliğini sadece.
Seyreyleyim güzelliğini derken sadece, aşık olmuş buldum kendimi gül cemaline.
(Sakarya, 2007)
..
GÜ L YÜ REKLi - MyVideo
Gül Yürekli
Gül isminde nazik bir gül var, sevmektedir bütün gülleri,
Kimisi sarı beyaz kırmızı olsada, bazende pembe benekli,
Asi inatçı olupda canını yaksa, ellerine batsada dikenleri,
..
Gül’ü dikeninden tutamayız güzelliğini özünde ve kokusunda buluruz. Tül tül açılır pespembe umutlarla, sevdası bir ikindi yağmuru gibi düşer gönüllere. Toprağı renklendirir, bülbüle sevda olur, hüznü Yavuz’un yüreğine düşer. Ömrümün en acı anıdır Gül’ün solduğu an. Zarafetin yok oluşudur, isyanların sabahıdır, meltemlerin ayaza döndüğü andır. Anıların üstüne düşen dikenlerdir. Açmayacak olan Gül’dür, yarınlarda yalnızlığa yürüdüğüm sokaklarda.
Her defasında yanar yüreğim her defasında gözlerimde tuzlu sular, sahili sanki denizin, fırtına da savrulan sandalsa yarınlarım, Gül adına yaşadıklarıma sayıyorum güzellikleri, aynalarımın kırıldığı gündür Gül yalnızlığım. Yarenim, sevdam, dayanağım, ömrümün vefalısı.
Tek bir ruh gibi yaşadığın Gül’ünle, düşsel gerçeklerle mahpus olacaksan ömründe, Gül’ünü ne baharda soldur ne güzlerde, Gül naziktir seni beklemez, ilk rıhtımda bırakıp giderken, hem de diğer baharlarda açmamak üzere.
Alın yazımdaki yalnızlığı yazan ben değilim, uzandığında ellerim Allah’a, isterim seninle hep sonsuza.
Her Gül deyişimde yankılanır hayat, gözlerim boşalır vaz geçilmezliğine, bahtıma düşen ağır da olsa yüreğimde kor, umudumda yar, dağlarda yalnızlığın soğuk yüzü, üşüdüğüm bahar, en zoru da benim için açamayan milyonlarca gül var.
..
Kalp sevgi aynasında yansıtırken yüzünü
Aşk ile olur tûrap gül-nikâbın sevdiğim
Gönülde yanarken kor saklıyorsa közünü
Böyle sevmesi sevap gül-nihâlin sevdiğim
Sevilmek güzel ama. hüner sevmekmiş meğer
Almadan vermekmiş aşk hasletin buna değer
..
Bilsen nasıl özledim, gül kokulu yüzünü
Ruhum yollara düştü, seni arar gül yüzlüm
Şiirlere gizledim, sana olan hüznümü
Yüreğime kor düştü, sen gel bari gül yüzlüm
Tarumar oldu kalpler, bizi terk edişinle
Zaman geri dönmüyor, sen dön bari gül yüzlüm
..
Gelişinle dindi elem,
Nûra kandı bütün âlem,
Adın yazdı kutlu kalem.
Adı güzel Muhammed’im!
Gül kokulu gül Ahmed’im!
Nice olmaz Sen’le oldu,
..
Her ikisinin de farkına, mevsimi geçtikten sonra vardık. Bilemedik gülün renginden, güzelliğinden, kokusundan… Ayıramadık aşkın sesini yüreğimizdeki diğer seslerden… Baskın çıktı gürültüler aşkın çağrısından…
Gülü az olan ya da ona gerektiği kadar önem verilmeyen bir coğrafyada yaşadığımızdan mı bütün güller (çiçekler) aynı göründü gözümüze ve onun için de böyle oldu? .. Hepsinin aynı zamanda açtığını, tomurcuklandığını ve kokularının da aynı olduğunu sanır; gülle lâle, menekşeyle leylâk arasındaki farkları pek bilmezdik.
Hem zaten; leylâk kokan, iğde kokan, gül kokan, erguvan kokan sokaklardan ne zaman geçtik ki? Kim elimizden tutup bizi bu sokaklara götürdü, kim bunları gösterdi ki bize? Kim kılavuzluk etti ki? Gerçi farkına varsalar da, kimin zamanı vardı ki bunlardan söz etmeye? Cihanı velveleye veren bu görüntüler; çoğu karla kapla taşra günlerinin ne kadarında bulunurdu ki…
Biz gülü geç tanıdık, aşkı geç anladık.
..
Dilin neden böyle hüzünlü şakıyor
Gözlerin neden ağlamaklı bakıyor
Şu halin var ya inan beni yakıyor
Gül ne olursun gül yakışır sana
Yaşadığın şu yaş tam bir bahar
Önünde upuzun bir ömür var
..
Azı diken çoğu gül,
Yetiştirdin yurda gül.
Dikenler elin olsun,
Gülden dünya kur da gül.
Bahçeyi diken sarmış,
..
Ne olur gül
Ömrümde bir kere gül
Gülüşünde açar gonca gül
Bir kere gül sen gül
Gülüşün teselli olur ömür boyu
..
gül sen, hep gül..
güllerin içinde gül..
senki hayat denen,
bu dünyada sonsuza kadar
gül! ...
gül ki sen güldükçe..........
yüreğime kan damlasın...
..
Bir gün eşimle eve dönerken(Ankara-Çankaya) çöp bidonunun yanında
atılmış,100 lerce gül gördük.Savurganlığa üzüldük,eve gelince aşağıdaki
şiiri yazdım.
..
Gül bebek!
Yüreğinle, geleceğinle gül!
Sen gül ki; ben de gülleri sulayayım.
Sen gül ki; mutluluğu saklandığı yerden bulup çıkarayım.
Sen gül ki; vuslat anı geldiğinde
Dudaklarımın arasına sıkıştırılmış
Çirkin bir yırtık gibi duran gülüşle karşına çıkmayayım.
..
bir sarı gül sararttı tüm umutları,
oysa kırmızı bir gül ile gelmiştim yanına,
ve bir beyaz gül vermekti sonunda eline,
bir aşkı ve bir hayatı birlikte yaşamaktı tüm isteğim,
olmadı…olamadı,
bir sarı gül verdin elime…..
..
Bir tufandır durulmuyor önüne,
Başucumda esen yelsin gül bebem,
Erişilmez senle vuslat gününe,
Tomurcukken solan gülsün gül bebem,
Dudu gibi şakır dilsin gül bebem.
Görmemişken düşlerimde yüzünle,
..
Ümitlerimi kırma gülüm, harcama gençliğimi
Bir gülsen de kurtarsan şu ağlayan yüreğimi
Ne olur gül sevdiğim, unutayım ağlayıp inlemeyi
Gül de cân-ı gönülden seveyim solmadan gül çiçekleri
Ben ağlarım gece gündüz, ağlarım unutmam seni
Yalnızım ama göz yaşlarım yalnız bırakmaz beni
..
bir gül çiğneyiverdim
gül goncası
kırmızı bir gül
kanayıverdi yüreğim
değişiverdi mevsim
alevleniverdi gözlerin
bir gül çiğneyiverdim
..
GÜL BUSELİ
Dilinde Kur'an-ı Mucizül beyan,
Anlatıyor her şeyi ayan beyan,
Mest olurdu sözünü bir kez duyan,
Gül kokulu, gül buseli Muhammed (s.a.v)
..