Be sen ey
derin sukutlari tanimam diyen
bu kaçıncı bilmem kemiklerim erimede
bu kaçıncı tenha yerlerde yıkanır kullerim.
şimdi golgesi gunesin penceremde
diz çökmüş vakitlerin pençesine elveda.
Ahh gittikçe benimle yorulan sokaklar
gün bugündür besbelli
hangi dönemeçtir bu?
bembeyaz bulutlarin kapısında
bir ruyadan daha sicak
şakaklarimda hilesiz
hangi ölümdür?
Hey bu toprak benim.
Ey çıkmazında hayalimin mabedi!
Ey bana benden başka şah damarım gibi yakın!
gidip karanlıklarda ölçmedimse siyahı
şimdi ne kadar dır iyi bilirim
savaştan yazıyorum gönlümün vadisinden
içimde yiğitleri ölen coşkun atlardan
en sessiz sınırımda sana haykırma var
heyyy.
Kalbimin limanında gemiler batıyor
gönlümün haritasında nehirler taşıyor
ve yarı canlı bir mumya aglıyor aynada.
sen;
zehr olan bir damla bengisu
can direğimde hummalı bir notasın
girme duslerime istemem
deniz atlarına gemmi vurulur.
ahh sevdam!
sesler paslanmasın terennumlerde
gel.
ikimiz birden çıkalım göklere
ısmarladığım baharlar nihayetsiz kalmasın
Kayıt Tarihi : 6.2.2004 09:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!