İnsan hayatı kendisinin ve hayatı paylaşmaya çalıştığı,birlikte yaşadığı insanlarla paylaşabileceği ve bu paylaşımdan mutluluk duyabileceği farklı iklimlerle doludur; Farkına varabildiği,hissedebildiği ölçüde farkına varır bu iklimlerin......
Bu iklimler özünde barındırdığı acı,tatlı,zor,kolay ve benzeri herşeyle bir haz kapısı aralar insan ruhuna,mutlu ve mesrur olabileceği...
Bu durum toplum mozeğinde yer alan her renk ve her desen için istinasız böyledir..
İnsanlık bahçesinde açan ilk tomurcukla başlayan islam inancı da gül yüzlü iklimler sunmuştur insanların ruhlarına hep,bu iklimler ruhlarımızın pörsüyen yanlarına ab-ı hayat olmuştur,karanlık yanlarımızı ışıtan ve üşümüş yanlarımızı ısıtan bir güneş olup doğmuştur yüreğimiz üzerine.
İslam inancı insanlıgın ruh olgunluğu ve terbiyesine,toplumsal duyarlığaçok büyük bir önem vermiştir.Yüce yaratıcı eşref-i mahlukat olarak inşa ve tezyin ettiği insanı tabir yerinde ise çetin iç çekişmelerin yaşandığı bir savaş alanı kılmıştır.Bu itibarla insan iyi ile kötünün,güzel ile çirkinin,hoş ile nahoşun biteviye mücadele ettiği,amansızca didiştiği bir yarış pisti gibidir adeta...
İyi ve kötü bilindiği gibi genel bir kavram ve sıfattır.Bu kavram veya sıfatları insanlar hangi düşünce,söz,davranış ve nesnenin üzerine koyarlarsa koysunlar onların bu sıfatlarla anılmaya başladığını görüyoruz,iyi insan,kötü insan,iyi ahlak.kötü ahlak,iyi fikir,kötü fikir gibi.
Burada şöyle bir soru sorulabilir dogal olarak,iyi ve kötünün ölçüsü,işareti,alameti nedir? insan neyin iyi,neyin kötü olduğunu nasıl anlayacaktır ki kaçınması gerekenden kaçınsın,yapması gerekeni yapsın ve taraf olması gerekene biliçli olarak taraf olsun.
Güzel,çirkin,doğru,yanlış ve benzeri bir çok kavramda olduğu gibi iyi ve kötü kavramlarıda değişik kültür ve inanç medeniyetlerinde farklı tarif edilmi,içi farklı izahlarla doldurulmuş,bir inancın ve kültürün iyi dediğini diğeri kötü olarak nitelendirebilmiştir çogu zaman.
Bilinmelidir ki insanın yüreği susmadıkça kendisiyle olan kavgası bir türlü dinmek bilmez,insan iyi ve kötü arasında hangisinden yana tavır alırsa o yanı mutlaka kazanır.İnsanın elde edebildiği tüm maddi ve manevi kazanımlar iyiliğede,kötülüğede yeni yeni cepheler kazandırmakta,bu iki ezeli düşmanın aralarındaki mücadele daha da hız kazanmaktadır.Bu savaş kimi zaman öyle içten,öyle derinden ve öyle sinsidir ki,insan bunun sonuçlarının çoğu kez farkına dahi varamaz.Böylesi durumlarda kazanılan ve kaybeden cepheler öncelikle başkaları tarafından farkedelirler...
İslam inancının mü`minleri için bir lütuf ve ihsan olan göz aydınlığı kutlu atmosferiyle adeta manevi bir revizyona tutulduğumuz ÜÇ AYLAR iklimidir.
Bu iklim muhabbet,merhamet ve bereket yağmurlarıyla yağmıştır üzerimize,amansız iç kavgalardan toza dumana bulanmış ruhumuzu şifalı manevi damlalarıyla yıkıyarak arındırmak,almış olduğu sinsi vurgun yaralarına şifa olmak için. ÜÇ AYLAR iklimi hem zorlukları,mücadeleyi hemde bereket ve merhameti özünde taşıyan bir iklimdir.Ruhumuzun derinliklerinde meydana gelen gaflet yangınlarının harına karşı,onların acılarını azda olsa dindirebileçek tedavi meltemleri Ramazandan önceki bir dizi kandiller vastasıyla üflenir ruhlarımıza.Bu kandiller bir nevi muştudur,şifa iklimlerinin üzerimize doğru geldfiğini,bizi rahmet dolu aguşuna alıp sarıp sarmalayacağını,sancılarımızı dindireceğini,karanlık kalan yanlarımızı aydınlatacağını haber veren.
Ramazan iklimi bize bizi; kim yada ne olduğumuzu,nereden gelip nereye gittiğimizi yeniden hatırlatan bir iklimdir.Nevsimizin sinsi saldırıları sonucu ruhumuzun can damarından almış olduğumuz ölümcül yaraları tedavi etmeye çalışan,arınmak yada temizlenmek dileyenlere Mevlanın dinmez rahmet yağmurlarıyla icabet buyurduğu bir arınma fırsatıdır.ÜÇ AYLAR iklimi., İnsanı'ben' olma tutkusundan kurtarıp irade ve duygu atmosferinde 'biz' olma güneşinin sarıp sarmalayan,ısıtan ve ışıtan.üşümüş ve karanlık yanlarımıza hayat kazandıran toplumsal çoşkuyu tetikleyen,teşfik eden güzide bir iklimdir.
ÜÇ AYLAR merhamet ve sorumluluk bilincinin kabına sığmıyarak taptaze filizler gibi fışkırmaya başladığı yardımlaşma ve özveri meyvelerini cömertlikle olgunlaştırdığı bir iklimdir.
Bu iklim.. ruhumuzda bastırılmış,mahsun bırakılmış güzelliklerin güzelliklerin elinden tutan gül yüzlü bir kılavuz olur,tüm bencillik ve duyarsızlık ökselerinden kurtarır irademizi.
Bu iklim:gecelerin en hayırlısının nuruyla aydınlatır gündüzlerimizi ve gecelerimizi.yani yüreğimizi.
Bu iklim,.kalbin huzuru,kulağın huzuru,dilin huzuru,elin ve bicümle organların huzurunu muştulayan,dolayısıyla bu iklime muhatap olan herkesin huzurunu sarıp sarmalayan dır.
Bu iklimde,insan insan olmanın hazzına kansın,silinsin tüm yüreklerden kin ve düşmanlık,gözlerden hicran yaşları akmasın.O zaman göreçeksiniz mevlam rıza buketleriyle bize eşlik edecektir.
Bu latif iklimin tüm insanlığa hayırlı olması,tüm canların bu nadide iklimin cömert sofrasından hissesinie düşene huzur içersinde ulaşması dileğimle.............HERKESDEN ÖZÜR DİLERİM UZUN ZAMANDIR SİZLERİ İHMAL ETTİĞİM İÇİN SİMAVDAN SAYGILARIMLA
Kayıt Tarihi : 24.7.2007 21:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ÜÇ AYLAR merhamet ve sorumluluk bilincinin kabına sığmıyarak taptaze filizler gibi fışkırmaya başladığı yardımlaşma ve özveri meyvelerini cömertlikle olgunlaştırdığı bir iklimdir.
ne kadar güzel anlatmışsınız
üç ayların ruhunu..keşke hep ogünlerdeki gibi yaşayabilsek..kutluyorum..çok özel bir yazı olmuş..saygılarımla
saygılarımla
TÜM YORUMLAR (6)