Ne çok söz söylendi.
Ve yazıldı aşka dair;
Ve nice bülbüller,
Terennüm ettiler gül’ün üstüne,
Sevdalarını kara sevdalarını,
Bembeyaz sayfalarda,
Anlattılar asırlar boyu,
Hep nefes nefese...
Gözler bazen bir ahu’nun mahzun bakışları
Bazende çılgın dalgalarıyla,
Köpük köpük, bir deniz,
Ve onun gizemli mavilikleri, oldu.
Ya da endamlar, bir selvi fidan,
Veya gül endamdı.
Ya ay yüzlü sevgililerin,
Güneş gibi yakıcı bakışları.
Nasıl olurda unutulurdu.
Bir çöl güneşi gibi yürekler kavuran,
Nice hasretler yaşandı.
Donduran soğukluklarıyla, ayrılıklarda;
Ve nice gözyaşları döküldü.
Kan niyetine.divitlerden ve kalemlerden...
En azgın nehirlerin debisine denk.
Yeşil bir yaprak, yada nülüfer üstünde,
Bir katreydi gözyaşları...
Yada erişilmez zirvelerde bir avuç duru kar,
Toprağın bağrını delen bir kardelen çiçeği yada,
Susuz çöllerde bir umut pınarı vaha,
Bir arı’nin konduğu essiz bir çiçek,
Muhteşem renk cümbüşü içinde,
Nadide ve toz kanatli bir kelebek
Bilemezlerdi kelimelerin bu kadar,
Kifayetsiz olduğunu;
Ol mailer ki derya içre idiler,
ama deryayı bilmezlerdi çünki,
Ama yinede aşka dair;
Ne çok şey yazıldı ve söylendi.
Ve nice bülbüller terennüm ettiler;
Güllerinin, üstüne...
Kayıt Tarihi : 13.5.2003 12:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!