Taş üstüne taş koyup, yaparız biz binalar
Sen taş ile göz oyup, ağlatırsın analar
Husumetle coşanlar, acep kimden yanalar
Dolular sessiz olur, gürler boş davul sesi
Sabırla koşanlara, çelme de neyin nesi?
Her gün yön değiştirip, mevsimler şaşırtırsın
Karanlıktan beslenip, desteler aşırtırsın
Kaos sana yaraşır, balonlar şişirtirsin
Her şeye itirazın, elebaşı efesi
Başında taşıdığın, acaba kimin fesi?
Gül dikensiz olur mu, dalda bir gereği var
Emekler boşa değil, hepsinin ereği var
Yapay dikensin yolda, geçmişi süreği var
Koşup yorulmayanın, doluyor hep küfesi
Derdi derman bilenin, doğrudur mefkûresi
Ben sabırla koşarım, sen mevsimlik işçisin
İnancımla coşarım, sen nerede bekçisin
Karlı dağlar aşarım, kime gündelikçisin
Kendini sokmaz yılan, korkudan fısıltısı
Kainat dostlarının, bulunmaz kuruntusu
Sular tersine aksa, güneş yaklaşıp yaksa
Akıllı seyre dalıp, meczuplar da zil taksa
Vazifemden şaşamam, gözüm bana yan baksa
Hak yolda koşanların, eksilmesin nefesi
Bülbül dalda yer ister, neyler altın kafesi?
Ali Rıza Malkoç Bursa 11/07/2006
http://www.antoloji.com/ali_riza_malkoc
Kayıt Tarihi : 11.7.2006 22:44:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bülbül dalda yer ister, neyler altın kafesi?
Şiirin can damarı...
Tebrik ve saygıyla abi...
Hak yolda koşanların, eksilmesin nefesi
Bülbül dalda yer ister, neyler altın kafesi?
yürekten tebrik ediyorum.. gönül dolusu selamlarimla Dost
TÜM YORUMLAR (2)