Gül yaprağına yaprağını veren senin sözlerindeyim.Böyle kırmızı konuştukça içimdeki tılsımlar büyüyor. Sen şen bir gülün dalı oluyorsun.Yüreğinde can olan, aşka kan olan bir günlerin iskeleti gibi
Aşkın ten olmasını bekliyoruz. Aşkın gül bayramındayız. Güller,kokular aşklar arasındayız.
-Dikeni kutsi bir batışa hazır.Kanayan ve arayan bendim oysa.
Ruhumun dehlizdeydi y’adın.İmkansızlığın imlerinde derlendin.
Sezgilerim seni işaretli özlemin k’alem ucuyla.Ve yaşanmak çemberini açtı. “Çemberimde gül oya, yar gelir doya doya.” Çemberini açtı kaçınılmazlık.Çember daraldı.Kimsesiz günlerin güncesi olduk.
-Bir bulunuş armonisi armasını uzattı.Aromalı içecek gibi içimli haz girdi istençlerimize.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Sense ürkek bir ceylan gibi kaçıyorsun şiirsel dağlarımda.
Bir günlerin seheri çehresini gösteriyor.Ben geldim, korkmasın yaşamak.
-Hüzünler kiralık bile değil.Bedava verdim, geçmişimle misket oynayan kaderin kedersiz çocuğuna.Şimdi sen zamanı.
-Haydi, bu bilge yatağını ser ay dolunayken. Haydi düşle beni en istediğin halimle..
bu satırları okuyup da size dönmeyen sevgiliye sevgili demem ben :)
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta