Doğduğu ay olduğundan mı, yoksa kimliğini en çok besleyen çağ olduğundan mı bilinmez!..
Aşkın, umudun, ışığın olduğu kadar mayısın da tutkunuydu; fakat eylülün mahkûmuydu. Ekvatorla kutuplar kadar zıt, sarmaşıklar gibi iç içe olan bu hâl, onu kâh ateş olup kahreder, kâh bayram gibi sevindirirdi.
Gülün ayı mayısla birlikte gönlünün ve tabiatın bin bir cilvesine şahit olmak, mutluluğun ta kendisiydi; ama ya eylül?
Ah, eylül!.. Kalbinin gül kremine dönüşen bir yarısı "ohh, mayıs!.." deyip neşeyle çağlarken; diken korkusuna saplanan diğer yarısı "off, eylül!.." diye karalar bağlardı.
Haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Devamını Oku
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta