Asi ve hoyrat bir kısrağı sever gibi.
Duygularına gem vurmadan,
Sınırsızca, özgürce..
Bir ormanın kuytu yeşilliğini andıran
Tutkulu ve buğulu gözleri,
Seni senden almalı,
Yolunu şaşırıp kaybolmalısın...
Gül'ü öyle sevmelisin ki...
Avuçladığında...
Koklamak istediğinde haşince onu,
Dikenleri yakarsa canını...
Kan dolarsa avuçlarına...
De ki;
Arzularımızın kanını içtik Gül'ümle,
Beden küpümüzde şarap gibi coştuk,
Kendimizden geçtik...
Sarhoşuz şimdi ikimiz de..
Yakacaksa ateş bizi, günahkarsak eğer,
Yanıyoruz zaten tek bedende...
Gül'ü öyle sevmelisin ki...
Yanmak için tutuşmalısın alev alev...
Küllerini üfleyip kor dudaklara ulaşmalısın....
Sonraaaa....
Sokrates'i öldüren
Baldıranlı dudakları içmelisin bir çırpıda,
Kana kana...ucunda ölüm olsa da...
Kayıt Tarihi : 23.6.2009 09:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (7)