Vazgeçmek mümkün olsa, deniz gözlerinden,
Troller döşerdim yeryüzünün tüm denizlerine
Dantel dudakların, ahh. o yurdum gibi bakışınla,
Titrer yüreğim, sevdanın hırçın gelgitleriyle'..
Bir yangın da senden istemiştim, yüreğimi yakıp, yıkacak, köz edecek. Sevdanın ölümsüz ritmini dilemiştim yüreğinden, beni hasretlere atacak, sarsacak, depremlere atacak, fay hatlarımı ters, düz edecek. Ellerini tutanca kandım, gözlerine bakınca aldandım ve yüreğine dalınca günlerce bir boşlukta sallandım.
Kimbilir, senden önce gözlerim bu kadar parlak bakmamıştı aşka. Bulutlar, böylesine berrak ve pembe değil, böylesine güzel uçmuyordu havada kuşlar. İçim böylesine yanmamış, bedenim rüzgârlara böylesine dayanmamıştı. Nicedir aklımdan çıkmayan sen, kırık bir aynaya yansıyan silüetin, gül yapraklarına yazdığım şiirlerim ve yine güller saçan kalemimle ay ışığında sana türettiğim tüm sözlerim biter diye korkuyorum şimdi.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta