Ey gûlfiroş; kahrında yoğrulan o kadar şey var ki, insan insana değmeden ezip geçiyor bu zamanda, sözler adabını yitirmiş, bakışlar kirletilmiş, sözcükler delinmiş, yara alınmış bir gönül hor görülüyor, merhamet kelimelerin arasında raks ederken şimdilerde kesiyor bir jilet misali... varlığı ve yokluğu belli olmayan kalabalıklar içinde yitip giderken sadrımız, daha kaç ketum vuruş değecek şakaklarımıza, alnımızda nur kaybolmuş, çehremizde gülüş eriyor... Ne libaslar görmüş bu gözlerim yamalı merhamet ocağı, ne elbiseler görmüş fiyakalı ama dert yumağı, ayinesi iştir kişinin lafına bakılıyor artık, zedelenmiş kavramlar arasında kendimi sorguluyorum, bu hayat yordu beni bildiğim gibi değil.
Gönlümün maviliği gitmesin gökyüzünden
Kuşların gülücüğü eksilmesin yüzünden
Kar yağsada bu sessiz vadiye, gün bitmesin
Yapraklar üşüse de, çiçekler üşümesin
Devamını Oku
Kuşların gülücüğü eksilmesin yüzünden
Kar yağsada bu sessiz vadiye, gün bitmesin
Yapraklar üşüse de, çiçekler üşümesin
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta