Günaydın demeyeceğim artık sana, açmayacağım kapımı, yüreğimi. İyi geceler demeyeceğim resmine. Gülümsemeyeceğim aynada bıraktığın gülümsemene. Kırıldı tüm pencerelerimin camları. Rüzgâr vuruyor içime, yüreğime. Bir esinti ki sen burada olsan üşürsün. Belki burada olsan o kadar esmez bile. İstediğin şiiri yazmıştım. İnceledim tüm kitabı. Yazacağım yıllık programı da hazırladım. Tüm işleri tamamlıyorum yavaş yavaş, yine de bir şeyler eksik, bir şeyler yarım. İstediğim çok uzaklarda, ona ulaşamıyorum. Biliyorum ya işin vardır ya da engelin.. Mutlaka vardır bir çengeli mutluluk kapımın.
Atamıyorum içimdeki denizleri, dalgalanıp duruyor.. Çarpıyor heyecanla. Durduramıyorum özlemlerimi. Çırpınıyor sensiz. Bir o duvara vuruyor, bir kıyıya.. Bir sabah duruluyor, bir öğleyi buluyor. İçimde sessiz çocuklar annelerini buluyor. Ekmeklerine yağ sürmüş anneleri üzerine gül reçeli, ağızları tatlanmış. Ağzımın dudaklarımın eskiden kalan tadı, gül kokulu aşk.
Keşke olmasaydı diyemediğim. İyi ki olmuşlar var, hep yüreğimin dilinde.. “Bu ara sokaklar bu kadar aydınlık mı? ” dediğim. Hep rastlamak istediğim.. Arkasından koştuğum. Arkama bakıp da “Ah o olsa” dediğim. Sesini gecelerde, duvarlarda aradığım, soluğunu soluğumda. Nefesi karışsa dudaklarımın arasına.. Parmaklarını beklediğim. Sızlar tenim, anılarım, senden kalan izlerim, ben seni çok özlerim.
Sevincimin peşinden kırlara koştuğum... Bir çiçek için dağlara tepelere kadar yürüdüğüm. Topladığın karadut dudaklarımda, rengi, tadı, kokusu. Sen kokuyor buralarda içtiğim su. Hadi sen geliver bir koşu, dinsin bu yürek sızısı.
Dün geceydi sen geldin evime, kapıyı açınca sen, masamda sen, pencereme kuş kondu sen, şarkılar sen çaldı, notaları sen. Ellerimin sızısı sen, nasıl içim sızladı bir bilsen. Âşıklar sen diye yazdı, sen gibi yazdı, şarkıların biçimi bile içimdeki ince bir sazdı. Sana özlemlerim sanma ki yanardağdan azdı. Ama dün gece birden fazlalaştı. Tenime söz geçiremedim öyle istedi öpüşleri geri dönüşleri, akan bir ırmaktı çağlayandı gürül gürül. Durduramadım bir türlü.. Hep istedi geçmişi.. “O gelsin” dedi, “ O sevsin seni”.. “O saçlarının arasında dolaşsın, o karıştırsın sarı saçlarını.. O dinlendirsin seni, en güzelini o anlatsın.. O durdursun en güzel yerde. O uyutsun gecelerde. O bilir seni..
Engelleri kıramadı yazdığım tüm mesajlar, tüm şiirler, tüm özlemler sana ulaşamadı.. Kelimeleri ekledim de birbirine; yol çok uzundu ya da ayrılık güçlü geldi, ben yenildim.. Sana ulaşamadım. Ellerim boşlukta kaldı, sen uzakta. Sen yarım, ben yarım tamamlanamadık bütün olamadık bir türlü. Acının acısıydı özlemelerin boşluğu. Dolduramadım hiç bir şeyle hiçbir kimseyle yerini içimdeki boşluğu. Üşüdü yüreğim, sen yoksun diye. Gece bitti, ben bittim.
Baykuşlar geceye doluştu, semadan kırpılmış yıldızlar samanyoluna üşüştü. Yalnızlıktı uzatılan kadehime, o da benim payıma düştü. Kırıldı güvercin kanatlarım uçamadı özgürlüğe, sana ulaşamadı. Bilirim bu da ulaşamayacak sana gelmek istese de ölümüne, semtine uğrayamayacak. Kapılar kilitli çünkü ellerimiz yasak sevmelere.
Hep sen kokacaksın geceleri, hep dudaklarımda senden kalma bir tat, çocukluğumu hatırlatan gül reçeli tadı.
Perinur Olgun
(Eskilerde Kaldı Şimdi)
Kayıt Tarihi : 31.10.2014 19:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!