Gül Öksüz Şiiri - Yorumlar

Ali Altınok
9

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yoğun yalnızlık yine odada yüzüme çarpmaya başlamıştı, bu evde bilmediğim bir enerji olmalıydı; yoksa durduk yerde sürekli bu ruh hali aklıma ve içime başka türlü çöreklenemezdi.Eskitilmiş boyalı mobilyalar, yerdeki kırmızı ve mavinin değiş tonundaki kilim,120watt çıkışlı hopörlörler ve içinde oldukları küp, panjurların tam olarak pembe olmasada yakın tondaki rengi, ışık kapatıldıktan sonra tavanda yanmaya devam eden sunii yıldızlar, ince belli bardaklar, meksika’lıların şapkalarını andıran lamba, herşey benim zevk ve isteğim doğrultusunda edinilmiş eşyalardı.Eşyanın tabiatına aykırı lafı benim evim için çok abes bir tabir olurdu.Müzik setindeki çalan müzik bile bir aşk ve ayrılığı ifade ediyordu ve delirircesine efkarlanıyordum.İyi ama ben böyle büyük bir aşk yada ayrılık yaşamamıştım ki! ! Eee bu üzüntüde nerden çıkmıştı, niye böyle tipik bir şarkı beni efkarlandırıyordu.Kendimi bilmesem arabeskçi diyen ilk ben olurdum kendime.
Birşeyler yapmalıydım, kalktım pencereyi açtım.Derin bir nefes temiz hava doldurmalıydım bronşlarıma.Bunda bile çelişkiye düştüğümü pencereyi açtığımda gördüm.Elimde canımın istemediğini bildiğim halde bir alışkanlık olan sigaranın yandığını farkettim.
Olsun ne zararı var sadece bitene kadar durur dedim kendime.Kafamı pervazdan çıkarıp agzımı sıkıca kapatıp burun deliklerimin içini yakarcasına bir nefes aldım.
Olamaz böyle şey bu gece herşey kötü olmak mı zorunda? Aldığım nefese alt kattan gelen anason kokusuda eklenmişti.Bu meret içki bazen ne kadar çekici kokabiliyordu.Resmen agzım sulandı.Terliklerimi yerde sürüyerek hızlı adımlarla mutfaga gittim.Rakı içmenin bile felsefesini yapan uyuzlara inat kadehe ilk önce iki buz attım ardından su ekleyip en sona da rakıyı koydum bardağa.Yaptığım hinlik hoşuma gitti.Arasıra böyle marjinal tutumlar sergilemeliyim diye düşündüm.Dolabı açıp aliminiyum folyo ile kapatılmış içinde kaşar peynir oldugunu bildiğim tabağı da ekledim bardağın yanına.folyoyu tek hamlede buruşturdum, buruşturma anında bu peyniri bitirmem gerektiğinide düşündüm.Çüşşş dedim aklımdan geçenleri o kısa çizgi olarak adlandırılan”an” da yakalayabiliyordum.Rakı kadehi ve bardakla açık olan pervazın önüne gelmiştim bile.DIŞARIDA CANLILIK BELİRTİSİ OLARAK HİÇBİR ŞEYYOKTU.Köşede yanan feri sönmüş sokak lambasından başka.”içimde sokak lambası yalnızlığı”diyen hasta ruhlu şair de gelmese düşüce kıvrımlarıma çok ayıp olurdu.Ve o da ayıp etmeyiverdi.

Bu duruma bir son vermeli ve birine aşık olmalıydım.Ve olmayan bir sevgiye duyulan hüzünden de kurtulmuş olacaktım.Bu durum bir şekilde vücut bulmuş olurdu.
Extra biri olması lazım değildi, sıradan öpüşse tatmin saglayacak kadar sex bilse, abartılı olmasa da biraz hassas olsa yeterli olurdu.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta