ALLAH 'ın güzel ulağı, güzel ulağı,
Ümmetin gökte kulağı, gökte kulağı,
Gözetler O ' kul hakkını, O ' kul hakkını,
Özetler okul hakkını, okul hakkını.
Rabbim GÜL-i MUHAMMED' i, GÜL göndermiştir,
Dikenden korusun diye. GÜL; gön dermiştir,
Bize felahın im ANı, bize im ANı
Resullulah'ın İmanı, örnek İmanı.
GÜL aşkı Cennet kapısı, Cennet kapısı,
GÜL'ler GÜL'ünden kap ısı, GÜL'den kap ısı,
Yarendir güzel yar, ısı güzel yar, ısı
Olsam elmanın yarısı, olsam yarısı,
Koruyup heyecanımı, heyecanımı,
Varlığımı O' na verip, verip sin emi,
Versem bir HEYe canımı, HEYe canımı,
Sevda çarmığına gerip, gerip sinemi.
Kayıt Tarihi : 27.1.2008 01:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İM:Alamet, işaret, belirti; AN'I: Zaman'ı FELÂH: Kurtuluş ULAK: Elçi, haberci E'Mİ:(Şiirde) 'Tamammı ' anlamında GÖN: Deri, deriden üretilmiş koruyucu malzeme. *********************************************************************************** GÜL DOSTLARIN HANESİ O Muhammed can paresi, Dünyada bir nar tanesi, O kusursuz,o şevkatli, Gönüllerin bir tanesi.......... Serdengeçti / ümüt güngör Yıldızları al yanına, Gül; GÜL'lerin Efendisi, Haber sal şu aşığına, Ey Ümmetin sevgilisi............. SADR-I CİHAN...yazok. Yüreğim dilim dilim, dilim dilim Aşk ile lâldir dilim, lâldir dilim. Gönülden gülüversem, bir gülüversem Aşk ile gülü versem, bir gülü versem......* Burhanettin Akdağ*-siyah+beyaz KOKULUM Bilsen nasıl yüksüzdür seni yazmayan kalem Hasrettir nur deryana kelamlar gül kokulum Hem yetim hem öksüzdür seni anmayan alem Boynu bükük dökülür selamlar gül kokulum Kevser ırmaklarında toprağın arınmıştı Peygamber olacaklar nurunla sarınmıştı Ezel ve ahir alem mührünle korunmuştu Biliminle donandı alimler gül kokulum Öz nurundan yaratmış, karanlığa çağ etmiş Ezeli iradeyle hakikate bağ etmiş Sana inananlara kıbleyi otağ etmiş Sırrınla yaratıldı alemler gül kokulum Cahiliyet kirinin zerresi bulaşmadı, Seçilenden seçildin, nesebin dolaşmadı Varlığın tacı oldun, şirk sana ilişmedi Mevcudunla son buldu elemler gül kokulum Üç sabah yıldızıyla müjdelendin cihana Ak kanatlı bulutla tanıtıldın her cana Şehitler yarış etti kavuşmak için sana Vuslat diye içildi ölümler gül kokulum Mutlak mana içinde ezel sen ahir sende Can buldu nur deryası ipek dokulu tende Goncalar güle döndü senin sırlı busende Gelişinle mahv oldu zalimler gül kokulum Sevdana talip olmuşum, Kevser havuzunun yanında,buluşmaya kaç var… ALMILA_Kargülü*Sevim ÇAKICI' Yusuf Ziya Karahasanoğlu Sen doğmadan zulüm vardı, Baş tacımız Ya Muhammed. Zayıflara Dünya dardı, Baş tacımız,Ya Muhammed. Doğdun bir Güneş misali, Berbattı Dünya'ın hali, Huzura erdi ahali, Önderimiz, Ya Muhammed. Vazifemiz sevmek seni, Âlemlerin Peygamberi, Cennet, ümmetinin yeri, Umudumuz, Ya Muhammed. İlk hanımıdır Hatice, Yanındaydı gündüz gece, Kur'an-ı da hece hece, Öğretensin, Ya Muhammed. Kur'an ile vacip sünnet, Bizim için hepsi nimet, Sayende kurtuldu ümmet, İlacımız, Ya Muhammed. Kuma gömülen kızları, Kurtardın tüm kadınları, Mutluluğa yarınları, Götürensin, Ya Muhammed. Asr-Saadet de bile, Sana yapıldı çok hile, Başardın hep tatlı dille Örneğimiz, Ya Muhammed........ cayirli Hamit Körken Hz MUHAMMED (s.a.v.) ’in AHLÂKİ KİŞİLİĞİ Peygamberimiz (s.a.v.) ’in ahlâkının en önemli özelliği, Allah (c.c.) vergisi oluşudur. O, üstün kişiliğindeki bütün güzel özellikleri, çalışarak, emek vererek veya bunların özel bir eğitimini alarak kazanmış değildir. O’nun ahlâkı, Allah (c.c.) tarafından kendisine ihsan ve ikram edilmiştir. Yüce Allah (c.c.) , O’nu bütün insanların örnek alacağı hatasız, kusursuz, eksiksiz ve seçkin bir ahlâkta yaratmıştır. O, dünyaya gözünü açıp kapayıncaya kadar hep aynı huy ve ahlâk üzerinde yaşamıştır. O’ndaki güzel özellikler yaratılışında vardı. O’nu eğiten, edep ve ahlâkın en üstün özellikleriyle donatan Allah’tır. İşte bundan dolayı, O’nu kendisine örnek seçen insan, O’nu ne kadar taklit edebilirse, o kadar çok yararlanır ve o nurdan almış olduğu bereket de o oranda çoğalır. Peygamberimizin ahlâkının en belirgin özelliklerinden birisi de, insan yaratılışında var olan birbirine zıt ve ters huyları en mükemmel şekilde bağdaştırıp, bütün duyguların ideal noktasını bulmasıdır. Hiçbir şekilde aşırılığa kaçmadan, orta yola ve doğruya ulaşmasıdır. Peygamberimiz, herkesin arzu edip de bir türlü ulaşamadığı en üstün değerleri ve olgunluğu mükemmel bir şekilde ümmetine göstermiştir ve bütün insanlığın gözleri önüne sermiştir. Bazı anlar olmuş, en cesur bir kahraman olarak, düşmanın kat kat üstünlüğüne h,ç aldırmadan, binlerce düşmana tek başına meydan okumuştur. Fakat bu halinde bile yumuşak kalpliliğini ve merhametini geri bırakmamıştır. Mesela bir savaş sonrası, öldürülmüş olarak gördüğü düşman çocuklarına o kadar acımıştı ki, düşman da olsa çocukların öldürülmemesi gerektiğini, çünkü onların suçsuz ve cennetlik olduklarını haber vermişti. O, bütün insanlığın kurtuluşu ve İslâm’ın dünyaya yayılması gibi yüce bir amaç için zihnini yorarken; bu arada binleri bulan ve Arabistan’ın her tarafına yayılan ümmetinin halini ve işlerini düşünürken; çevresinde bulunan yoksul ve fakir müslümanları hiçbir zaman unutmamış; kendi çocuklarının eğitim ve ihtiyaçlarını da ihmal etmemiştir. Birincisini önemli görürken diğerini küçümsememiştir. Bu kadar ağır ve sorumluluk isteyen bir görev üzerinde bulunduğu halde, O yine kendisini Rabbine vermiş, günlerinin ve gecelerinin büyük bir bölümünü O’na ibadet ve zikirle geçirmiştir. Kalbi her an Allah’a bağlıdır. Bu haliyle dünya ile ilişkisini kesmiş gibi görünse de, yine O dünyanın içindedir. Bütün işlerinde Allah’ın rızasını gözetmiştir. Peygamber Efendimiz, dava arkadaşlarını (sahabileri) gözü gibi korumuş, onlara ana-babalarından görmedikleri şefkat ve yakınlığı göstermiş, kendi şahsına yapılan kötülük ve eziyetleri affetmiş onlardan intikam almayı düşünmemiştir. Kendisini öldürmek için tuzak kuranları yakaladığında serbest bırakmış, Ama Allah düşmanlarını asla bağışlamamış, onların yakasını bırakmamıştır. İnancı bozuk, fakat dışarıdan müslüman gibi gözüken münafıkların kalbine sürekli olarak Cehennem korkusunu vermiş, ahiretteki acı hallerini hatırlatmıştır. İslâm toprakları, güneyde Yemen’e ve kuzeyde Suriye ve İran’a dayandığı sırada Peygamberimiz, Arabistan’ın hakimi idi. Savaş sonrası düşmanın bırakıp gittiği mallar (ganimetler) mescidin içini doldururken, en kıymetli mallar müslümanların ellerine geçtiği halde, yine O kuru bir hasırın üzerinde yatacak kadar engin ruhlu; içerisi ot dolu bir yastığa yaslanacak kadar mütevazi; her türlü imkan varken açlık sıkıntısı çekecek kadar tok gönüllü ve kanaatkâr idi. Hz. Ömer’in “Bizans kralı ve İran şahı dünya nimetleri içinde yüzerken, Resûlullah kuru hasır üzerinde yaşıyor” diyerek ağlaması üzerine, sahabisinin gönlünü hoş tutan yüce Peygamberimiz: “Ey Ömer, varsın Kisra ve Kayser dünya nimetlerinden zevklerini alsınlar, keyif sürsünler. Ahiret nimetleri bize yeter” diyerek tevekkül ve rızasını dile getiriyordu. Peygamberimizin ahlâkı bir meleke halindeydi, öz olarak vardı. Güneş nasıl doğası gereği ışık saçar ve dünyayı ısıtır; çiçekler nasıl renk ve kokularıyla çevreye güzellikler sunarsa; ağaçlar nasıl türlü meyveler verir, yaratılışlarında var olanları ortaya çıkarırsa; Hz. Muhammed’in ahlâki hayatı da o şekilde normal bir seyir içinde sürüp gidiyordu. Öyle ki, her gören, Peygamberimizin o faziletle birlikte yaratıldığı kanaatine varırdı. Hiç kimse O’ndan fazilete aykırı bir şeyin görüleceğine inanmazdı. O her zaman muhtaçlara yardım eder; zayıfları korur; tatlı sözlü, güler yüzlü bulunur; izzet ve vakarını muhafaza eder; tevazu ve hoşgörüsünü hiç kimseden esirgemezdi. Güneş nasıl ki, Allah’a inananın da, inanmayanın da üzerine doğuyorsa, Peygamberimizin dünyayı kaplayan şefkati de küçük-büyük, genç-ihtiyar, müslim-gayri müslim herkese aynı şekilde yayılırdı.
![Ahmet Yazıcıoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/01/27/gul-muhammed-im.jpg)
ALLAH RAZI OLSUN ŞEFKATİNE NAİL OLMAYI HAK EDENLERDEN OLABİLMEK DİLEĞİYLE HAYIRLI GÜNLER
Emeğinize ve yüreğinize sağlık.
Canı gönülden tebrikler.
TÜM YORUMLAR (73)