adım gimi biliyorum
tam onyedi yaşında
ve
sevdanın yelleri esiyor başında..
memeleri vardı gızın gardaş memeleri..
dallı güllü bulüzleri
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Nedir şiir?Şiir bazen kısa yoldan mükemmeli arama çabasıdır.Bu nedenle şairler de yer yer yazın ustaları arasında söz söyleyenlerin en kabasıdır.Usta bir kalemin ucundan dökülen kaba ve güzel sözler bütünü.Güzel bir şiir.Saygıdeğer ustam.Yöresel ağız da ayrı bir tat katmış.
nedir? Allah Allaaahh! bu 'nedir?' sorusunu sorana kadar canim cikti. tam üc kere yazdim da sonuncu hatasiz oldu. :)
sevgiler uzagim'a,
sahi, NEDiR?
o yaştaki bir kadının bu tür görünümü,erkeklerimizin ne kadar kibar(!) olduğunu gösterir bana kalırsa...erken yaşta anne olmaları da başka bir acının ibresidir...nedir diye soran olursa eğer,söylerim...yoksa ölene kadar susacağım.öldüğümde ise akılından çıkacağım herkesin..işte bu kadar!...:)))
evet sevgili dost;erkekler inek sever adlı bir yazım vardı,okudunuz mu bilmiyorum ama,aynen o yazının ruhunu taşımış şiiriniz.ama ne,bütün kabahat bizde:))))) böyle eti bol,sütü bol,teni hoş tüylerle kaplı inekler olduğumuz sürece; kibarlığı(!) bitmeyecek erkeklerin,ne de'yim:))))))
doğadandır
olağandır
allah/tandır
ha bir de
yasadandır(!)
selam ve sevgiler Kadirli'ye..
çukurovalı beeee
âlem adamsın inan..tutunamayanlar romanına bacadan bordo yapacak kadar nev i şahsına münhasır..
Hemşerin ince memedin kitabında bir şiir vardı..ezberlediyidim genciken..
-diğne gardaş..
Desin neşet ertaş bir mavara** girişle..ben de yazam türkünün sözlerini... sefil alinin miydi, kimindi unuttum şimdi sözlerin sahibini...
armut dalda beşimiş...de
tan yerleri ışımış
anası yorgan virmemiş...de
ak memeler üşümüş..
**mavara..eskiden halk aşıkları türkü çığırırken sohbet de ederlerdi..kendi eda ve tavırları ile..sazın sözün bu kısımlarına mavara derlerdi..sonraları argoda boş laf haline döndü ama folklör tetkikcileri için bu mavaraların büyük önemi vardır..Bizim evde şarkışlalı veyselin türkünün ortasında mavara olan bir taş plağı vardı..şimdi nerelerdedir kimbilir..
not: Bazan pat diye giren laflarına ben de gıcık oluyorum üstadım..hele bu şiir değil diye kestirip atmalarına..ama buradan git diyecek bir hakkı kendimde bulamam..zaten sövüp saymadıkça kişilik haklarına elleşmedikçe herkes yazmalıdır buraya düşüncesindeyim..
Diyorum ki son söz olarak..
aldırma gönül aldırma
üc sayfa gezip siir okudum. bazilarindan eski tadi aldim.
1962 yilinda ümit YASAR Tarik D.K. Siirimizde taslama diye kitap cikatmislar.
bu kitaptan bir siir sayfaniza birakiyorum.
saygilar,
üzme canini Lârosfuko
siir sevgidir
siir ufuklarda ucan nazenin bir balondur
siir bilincaltidir
siir bilincüstüdür
romantiktir
liriktir
Resim de Sevgidir
sanat kendisi icin degilse bile
toplum icin de degildir
gercek
saf akilla bulunur
hayir saf duyuyla
hayir mantikla
hayir mantikla estetikle
ESTEKLE KÖSTEKLE
hayir
tamam
hayirla bulunur
insan muammadir bilinmez
arama bulunmaz
aksam namazi vakti gecince
kazaya kalir kilinmaz
ilahi Lârosfuko
Ya
Lârosfuko
M.Sabri ALTINEL
Yalancı Dolmalara isyan
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta