Şöyle
Bol bulutlu bir tepede
Yalnız dururken/ kendime
Biraz yaprak
Kurumuş dallarım ile
Selamsızlığa
Ve yalnızlığa alışmışken
Gövdeme ateş değmelerini unutup
Fırtınaların dokunmadı bir garip
Unutulmuş bir ağaçken
Birden
Sessizce
Habersiz
Ve en güzelinden
Çiçek kokuları içinde
Bahar geliverdi birden
Yıllara dayılanan
İçine kapanan ben
Sert gövdeli yaşlı ağaç
Bahar geldi diye
Türküler söylemeye başladım
İnanın
Kendimden utandım
Türkü söyleyen ağaç mı olurmuş
Bir tepede
Tek başına
Bir yapraklı dal görmeden
Türkü mü yakılırmış/yalnızlığa
Ben bahara yaktım türkü mü
Sevdiğimden değil
Güzelliğinden
Kendime sakladım onun bebeliğini
Birgün yine
Ömrümüm bir yılın da
O kadar çoktu ki sayamadım
Sarp yamaçdaki yerime
Kimseler çıkamazken
Bir kız, bir oğlan geldi birden
Kız çıtı pıtı birşey
Saçları sarı
Sırtında kendi kadar bir çanta
Gözleri kara kara
Afacan, dilli
Oğlanı peşinde koşturmasından belli
Bir gülüyor ki
Görünce insan olasım geldi
Oğlan sarsak
Gayretsiz
Ağır ağır geldi
Çirkin birşey
Çenesine yamamış sakalını
Bozkır da tarlalar gibi
Biraz yeşil,biraz diken
Gözleri canlı lakin
Bakmayı bilen
Telaşsız geldi kızın yanına
Sarıldı boynuna
Kız da onun boynuna
Boyları denk oldu
Oğlan usulca
Ellerinde tutup kızın
Yatırdı yanı başıma
Öpücükler koydu dudağına
Kulağına bir şeyler fısıldadı
Sanki ben duyacağım
Kimin umurunda
Dünya'yı unutup
Bakışlara daldılar
Hani deniz görmedim
Dilim dönmedi
Daldılar dedim
İkisi bir
Biri iki, ben bildim
Sarıldıkça biribirilerine
Ölüp ölüp dirildiler
İlişmedim
Ben gözleri gülen ölü hiç görmedim
İnsanoğlu işte dedim
Ölürken bile seviyor yalnızlığını
Ben ağacım/duyan yok
Bir zaman sonra
Birşeyler yiyip göz çarpışmaların da
Koyu kahve bir sohbete daldılar
Kız kısmetim diyor oğlana
Oğlan öpücük koyuyor kızın yanağına
Huzurlu bir ölüm gibi geçiyor sevda
Bitti yemekleri
Kız cantasında bir bez çıkarıp
İz bıraktı
Bağladı yamacıma
Çatlamış bedenim de oyukların
Yeni vardım farkına
Yaşlanmışım dağ başın da
Kız dua ediyorum dedi oğlana
Benim olacaksın, hayat boyunca
İndiler aşağıya, yönleri ova
Ben yine kaldım tepede bir başıma
Bağrımda sarı çaputlar sallanır
Rüzgarım gelmedi bugün
Bir hal mı geldi başına
Kim sorar beni
Oda olmasa
Yıldırım başımda dolanır
Fırsatını bulsa
Salacak ateşini bağrıma
Bağrımda sarı çaput sallanır
Bakışım türbe
Bir kısmet dallarım
Bir umut yalnızlığım
Seneye bahar da
Yine yalnız burdayım
Bağrım da sarı çaputlar sallanır
Bu kaçıncı yalnızlık
Bu kaçıncı bahar
Bu kaçıncı ömür
Tepe,yalnızlık,bahar ve ben
Bağrımız da sarı, mavi yeşil çaputlar sallanır
Biter yalnızlık, rüzğar da sallanışımızla
Gül küser bu yalnızlık da olmayışına
sallanır çaputlar/şaçların sarısına
üşüdük, bakışımız da kış gelir
........uyku vakti
görüşürüz bahar da...
gör üşürüz...
14 subat 2004
Zafer Zengin EtnikaKayıt Tarihi : 15.2.2004 02:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Nelere tanık olmadınki
Yapraklarının arasında nasıl kayboldu gitti hep
nice hayat!...
Kutlarım Sayın Zengin..
Şiirleriyle Zengin..
TÜM YORUMLAR (2)