Gül bahçesin de gül’i Muhammed gibi kokmak.O şahane pak aziz güzel sultan’a manevi evlat, abı hayat deryasında Salih bir ümmet olmak.
Sen çöllerin ortasında büyüyen bir güldün. Melekler sana hayran iken, sen ümmetim ümmetim diye haykıran Resulü Zişan. Gül o yüzdendir ki en çok sana benzemek istemedi mi. Onca peygamber senin ümmetinden olmak istemedi mi. Ümmete Muhammed etti seni ey Dürri Yekta. Gönüllere sultan aleme rahmet etti.
Her bir gül Allah ‘ın emri ile toprağı yara yara bismillah nidalarıyla göye selam verir. Allah Rahman ismini tecelli eder güllerine. Sağanak sağanak yağmur ikram eder güllere.Gül bahçesinde farklı farklı güller vardır.Narin, latif ve bir o kadar da güzel.Hele o güzel kokuları sultanı enbiyanın nakış nakış sanatına ihtişamına örnek oldu. Ve Allah ikram etmektedir kullarına.
Herkes gülü gül olduğu için sevmekte.bizim için gül aşktır,sevgidir,özlemdir.gönlümüzün acı ve hasret dolu zincirleridir.Ve uzaklara götüren Sevdayı Muhammedî’dir. Gül”ün sevdası kalbimizin ortasında yelken açmıştır… Ve bizler gönlü iman dolu insanlara meftun olmuş gençleriz.Gün gelir gülün sultanına kalbimiz yana yakıla, gözlerimizden akan yaşlar ile gül sularız.Biliriz ki gönlümüz güllere hasret. Biliriz ki ufukta güllerin sultanı,kalplerin padişahı bizi gözler. Güller dikenlerle dolu olduğunu da biliriz. Ama inanırız ki diken güllerin içinde değil,güller dikenler içindedir.
O soğuktan çatlamış ellere merhem, kurumuş toprağa Kevser, imanı elden gitmiş ruhlara hidayet,iman ateşiyle yanıp tutuşan gönüllere serinlik veren baharlar hediye eden sultan; O gecenin ortasında parlayan bir yıldız oldun. Gündüzün karanlık yüzüne nurlu bir güneş kalplerin en usta aktörü oldun. O saltanatın sebebi peygamberlerin padişahının Habibi oldun ya Resulallah.
Ey Gül bu zamanın gençleri seni çok özledi. Gözleri hep yollarda senin deruni aşkınla çığlık çığlığa ağlamakta. Biri musap bir Ömer bir Ali bir Ebubekir gibi olmasa da hasretle seni anmaktalar. Senin mücadelen için, senin davan için bir başta benim diyen ümmetinden haberdar ol ya Resulallah. Gecelerimize katıl. Ya Resulallah Sahabelerinden güzel işler yapan olduğunda aferin derdin. Veya mükafat olarak derin derine gözlerinin içine bakardın. Ve o sahabi senin aşkınla ummanlarda uçardı. Gençlerin senden gelecek bir aferin’e hasret, senden gelecek bir tebessüme bin defa musap olmaya hazır. Ellerinde kalemleri yanlarında minik minicik Ahmetler aliler Zeyneplerle hasretini o gül kokunu Medine nin yollarını koklamakta. Mekke deki zor günlerinde bir Ebubekir bir Abdullah bir ali olmayı ne çok isterler. O hasretle her gece yataklarımıza girip rüyalarımızda bekliyoruz. Bizimde Bilallarımız var. eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedu enla muhammedin abduhu ve resulu dediğinde yürekleri parçalanıp kardeşlerimizin omuzlarına düşen. Bizimde vahşilerimiz var pişmanlıklarıyla sevgilinin kokusunu ufuklardan arayan. ‘’Geceye katran çal,Acıya hüzzam,Ah edersem tutmasın elim,Tutulsun dilim. Taş bassın yerime dedi, gönlüne,Gönlüne…Emri olur başım gözüm üstüne,Üstüne,Üstüne aman, aman’’ diyen hz vahşilerimiz var.
Umut fakirin ekmeğidir ey güllerin efendisi. Zamanın gençleri umudunu sana bağladı. Azimle çalışıyorlar. Yorulan hemen flamayı kardeşine veriyor. Gül bahçesindeki bülbülleri gülsüz bırakma. Sahabeye merhem olan habibim, gül kokunla fakirin muradına merhem ol. Sana beyaz bir üstüne Necip Fazıl üsdatımız ın dediği gibi ‘’ Efendim.. Müjdecim.. Kurtarıcım... Peygamberim! Sana uymayan ölçü, hayat olsa teperim’’ Hasretle ellerinden öperim …
Kayıt Tarihi : 19.3.2013 17:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!