Kapı çaldı,
Gelen, geçmişimdi!
İçeri buyur ettim soğukkanlılıkla,
Otur, dedim usulca…
Oturdu,
İzin ver hey ağam ben de gideyim
Ah çekip de arkam sıra ağlar var
Bakarım bakarım sılam görünmez
Aramızda yıkılası dağlar var
Coşkun sular gibi akıp durulma
Devamını Oku
Ah çekip de arkam sıra ağlar var
Bakarım bakarım sılam görünmez
Aramızda yıkılası dağlar var
Coşkun sular gibi akıp durulma
Bilir misin Gökhan Can,
Benim yasaklı kelimelerim vardır;
Cevap vermek istemediğim!
Cevap verebilmek için milyon yıl düşünmem gereken...
Korktuğum!
Yutkunduğum kelimeler!
Ve cevap verme zorunlu ise, hep yalan söylediğim...
Mesela ben...
"Nasılsın, iyi misin" sorusundan hep nefret ettim!
Beni yalana ilk teşvik eden o olduğu için...
Ama artık yasak değil...
İçinde yasağın kalkmadığı isimler de var elbette...
Ve sen...
Hayatımın en berbat zamanında çıktın karşıma...
Konuştukça, tanıdıkça daha çok sevdim seni...
O dönem siteye girdiğimde sayfasına uğradığım tek kişi oldun...
Sonra fark ettim ki, bu fasaryada da güzel şeyler olabiliyor, güzel insanlar gelebiliyormuş...
En güzel yanında, yazmanın verdiği o heyecanla "oradan oraya koşturmamandı"...
Nedendir bilmem, çok sevdim bu "olgun" halini...
Seninle çalışmak, paylaşmak çok güzeldi...
Sen şiire şiir yazdığını sandın belki...
Ama... Sen sadece şiir yazmadın!
Çocukluğum, gençliğim olarak konuştun benimle...
Umudu yeşerttin!
Unutmak diye bir şey olmadığını...
Bıraktığın yerden devam edilebileceğini gösterdin...
Lütfen, hep kendin kal!
Çünkü; "kendin olabilmek, kendin kalabilmek çok zor bu alemde..."
Senin son cümlen, benim ilk cümlem oldu artık...
"Başlayalım mı, ne dersin?"
Sevgilerimle...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta