Çiçek’lerin şâh ‘ı mısın be ey gül!
Dikeninle düştün dilden dillere
Mis kokunun tiryâki ‘si bülbül
Nâr ‘ından tutuştu döndü küllere
Gül-i nâz,ne istersin garip bülbül’den
Aşk’ından kavrulmuş düşmüş yollara
Yıllar yılı tükenmiştir derdinden
Bî- çâre âşık ‘ın koma darlara
Gül zâr’ından çıkmaz bülbül-ü şeyda
Gül zâr’ın kendine mekan eylemiş
Mis kokularından ilham alsada
Kendi yazmış, kendi çalmış söylemiş
Dayanılmaz işven ile nâz ‘ına
Sevmiş bir kez seni neylesin gönül
Dönüp baksan garibimin yüzüne
Sevinç’ten coşacak bülbül
Dilinden anlarsın vermezsin cevap
Şakır şakır senden sevdâ dilenir
Lâl olmaz dilleri, nedendie acep?
Nâz’ına katlanır durur nicedir?
“Âşık usandırır “ fazlası nâz’ ın
Usanmadı bülbül keramet kimde?
Gönlünü yakmıştır çıra’sı aşk’ın
Sanırsın gül-i nâz kerâmet sende
Müptelâ’sı gül zâr ‘ın rengârenginin
Pembe gülün, siyah gülün, ak gülün
Ayırd etmez her birinin dengi denginin
Sarı gülün,beyaz gülün,mor gülün
Bilmem “ kaç par eder “ o güzelliğin
Dalında şakıyan bülbül’ün olsa
“ Veysel “ doğru demiş “ kaç par edersin “
Bülbül’deki o aşk, o aşk olmasa
“ Kayaoğlu “ istiyor gül ile bülbül
Âşık-maşuk olsun birbirlerine
Dİken’in ha bire batımasın gül
Şeyda bülbül artık çekmesin “ çile “
Her biri nâm salmış, dillere destan
Şair’den mısra’ya ve dilden dile
“ Gül dalında öten bülbül’ün olsam “
“ Çile bülbül’üm âaaah! bülbül’üm çile ……….
Kayıt Tarihi : 29.7.2009 15:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!