Bilmiyorum, gülün sesi var mı? Dokununca ‘eyvah! ’ desin istiyorum. Gül yetiştiricilerini tükettik. Gül veren de yok. Hayal kurma dükkânlarını kapattık. Söz silahşorları bilge şairler dönemi bitti; şöyle çalımlı yürüyen ‘abdal’. Asfalt yerdeyiz, gül yetiştirilecek toprak kalmadı. Rüyalar eşyalaştı. Rüzgâr koyaklarında ya da bir papatyanın içinde yitmek istiyorum.
Gül göçüğü zamanı geçiyor bir yüzüğün içinden. Kalp burcu sokaklar gül kokmuyor. Varlığımız buharlaşıyor acemiliğimizden. İşte tam da bu yüzden hançerem patika türküleriyle dolu. Yürüyorum parka doğru.
Geçiyor önümden sirenler içinde
Ah eller üstünde çiçekler içinde
Dudağında yarım bir sevda hüznü
Aslan gibi göğsü türküler içinde
Rastlardım avluda hep volta atarken
Devamını Oku
Ah eller üstünde çiçekler içinde
Dudağında yarım bir sevda hüznü
Aslan gibi göğsü türküler içinde
Rastlardım avluda hep volta atarken
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta