Bilmiyorum, gülün sesi var mı? Dokununca ‘eyvah! ’ desin istiyorum. Gül yetiştiricilerini tükettik. Gül veren de yok. Hayal kurma dükkânlarını kapattık. Söz silahşorları bilge şairler dönemi bitti; şöyle çalımlı yürüyen ‘abdal’. Asfalt yerdeyiz, gül yetiştirilecek toprak kalmadı. Rüyalar eşyalaştı. Rüzgâr koyaklarında ya da bir papatyanın içinde yitmek istiyorum.
Gül göçüğü zamanı geçiyor bir yüzüğün içinden. Kalp burcu sokaklar gül kokmuyor. Varlığımız buharlaşıyor acemiliğimizden. İşte tam da bu yüzden hançerem patika türküleriyle dolu. Yürüyorum parka doğru.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta