'' Meneviş'e...''
I.
Gül! ... beyaz gülüşünden saçılır inciler
Lal dilim, yüreğimde bitmez sancılar.
Diken diken nakış nakış gönlümde;
Aşka açılmayan mecnun goncalar...
Ey! gül buğusunda yüzen kuğu,
Gittin içime doldu evren boşluğu.
Sarıyor ruhumu çark-ı felekler,
Yanıyor ufkumda kara delikler.
Karanlığımda yanan ikiz kandilim;
Kararsa gözlerin kan dolar dilim...
Kurulmuş yay kaşın,menzili kalbim,
Kirpiklerin vurur, nerd'olsa bulur beni.
Çapraz ateşindeyim karşılıksız aşkların,
Semenderi olmuşum sevda yangınlarının,
İskenderiyim düğüm düğüm ayrılıkların,
Düğüm düğüm sarmaşık gülüm! ...
Sen ilk gülü baharın, son yaprağı ben,
Som baharım gazel gazel dökülüyor peşinden,
Ellere hanımeli ellere tutunamadan,
Karışıp gazellere izini bulamadan.....
Kitabe
Elveda kasırgasında dökülmüş haziranım...
Bir sevda arkasında dağıldı yapraklarım,
Şimdi bir yaprak düşse bahar öldü sanırım;
Ruhumun acısından hasrete katlanırım.
Hitabe
Acıdan başka girizgah yok aşka,
Bir taş olaydım kapında keşke,
Ayak sesinin nağmeleriyle mest;
N'olaydı gölgen ben olaydım,
Sürüneydim peşinden sen dolan-aydın,
Dürüleydim gece yüzünde ben olaydım.
Bensiz yüzün parlayan ay gündüzün.....
1988-2002 Bursa -İ stanbul - Giresun - Urfa - Ankara
II.
Canım, nakş-ı ber-abım, vahalarda serabım;
Bir kuru taşa döndüm,çöl oluyor turabım.
Ab-ı hayatım, ebr-i nisanım,yok mu insafın? ...
Gel ay a gülüm bende insanım! ...
Külçe döşümde başım, çatlıyor mezar taşım..
Bir ırmak olayaz gel ey akmayan gözyaşım! ...
2002-İstanbul
lll.
Hüznün duvarlarında tırnaklarım kanarken
Öfkenin değirmeni dişlerimde dönerken
Seni simsiyah bir sevda ile severken
Ölmek istedim.. ah! gönlümce ölemedim...
Güneşli bir gecede ölmekti hedefim
Tutuk bir gündüzde değil
Sensiz yürüyen bir cesedim
Yaşamak elimde değil.....
Bu eksik ölüm yüzünden evet bu yüzden
Dünyayı karanlığın zifirine çaktım! ..
Yıldızlara baktım durmadan yıldızlara baktım
Karanlık bir ırmağa aktı gözyaşlarım
Sevdanın kara-sularına çıktı bütün yollarım
Seni sarmıyor şimdi ateş kollarım
Alaz alaz yanıyor hala duvağındaki tüller
Kıyıya vuruyor yanmış çiçekler ve karagüller
İstanbul 10.03.2006 B.köy
lV.
Yıllar yılı sana yandım
Olmaz gibi bir aşka dayandım
Ahımdan ta yıldızlara uzandım...
Yüzünle uyudum hüzünle uyandım
- Gözlerin hurilere denk imiş meğer
Gülüşün meleklere denk imiş meğer
Beni alıp götüren o ahenk imiş meğer
Bilse bunu gönlüm bin defa ölse değer -
Gittiğin günden beri gözlerim kör kulaklarım sağır
Yüreğim sert kayalar yalçın dağlarca ağır
Beni yıldırımlarla beni fırtınalarla beni kasırgalarla çağır
Bağır uçurumlarda yar uçlarında beni göreceksin bak avuçlarında
Bilsen gülüm! ben her gece kaç kez ölürüm
Ve her doğan günde kaç vakit gömülürüm
Hayal eteğine tutunup bir ömür sürünürüm
Gayri bilme gelme gayri figanım çekilmez oldu...
Bakırköy-İst / 07.03.2005 19:00-21:00
Sabri ÖzcanKayıt Tarihi : 5.9.2005 18:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bir kuru taşa döndüm,çöl oluyor turabım.
Ab-ı hayatım, ebr-i nisanım,yok mu insafın? ...
Gel ay a gülüm bende insanım! ...
Külçe döşümde başım, çatlıyor mezar taşım..
Bir ırmak olayaz gel ey akmayan gözyaşım! ...
_______________
yüreğinize emeğinize sağlık,
tam puanımla antolojimde
saygı ve selamlarımla...
Kararsa gözlerin kan dolar dilim...
Kurulmuş yay kaşın,menzili kalbim,
Kirpiklerin vurur, nerd'olsa bulur beni.
çok güzel bir eser çıkmış meydana yüreğine sağlık
TÜM YORUMLAR (9)