Gül’e inat…
Yaşadım,yaşıyorum,yaşayacağım…
Beni kovsan da dil bahçesinden
Susmayacağım…
Senin rengin,senin kokun,senin özün oldum ben,
Dönmeyeceğim…
Yüreğim kanıyor senin renginde,
Kanım çekiliyor özüne doğru
Ve nefesim kokunda kesiliyor
Durmayacağım…
Su’ya inat,
Yandım,yanıyorum,yanacağım…
Kül rengi gecelerinde pencerende ay ışığı
Ve baş ucunda
Güzellik nöbetini tutan
Bir mum aleviyim ben,
Sönmeyeceğim…
Ne deniz ne okyanus kılığında suları
Salma kor alevime ey Güzel,
Güneş’le el ele verdim ben,
Tünmeyeceğim…
Kılıca inat,
Yazdım,yazıyorum,yazacağım…
Şairlerin kalemi,şiirlerin şehri
Ve sevda yüklü gemilerin limanı benim,
Yılmayacağım…
Gurur,kibir ve muhteşem yalnızlığın
Rüyaları bölen,hayalleri kesen
Keskin ve tılsımlı kılıcı olsan da
Yüreğimi kalkan ettim ben,
Düşmeyeceğim…
Sana inat,
Yürek atlasımı sereceğim ayaklarının altına
Her şiirde beni bulacaksın,
Her türküde beni dinleyeceksin,
Ve her masal beni anlatacak…
Çöllerde Leyla’nın,köşklerde Şirin’in,
Yollarda Aslı’nın alın yazısı ben oldum ey Güzel…
Yazılmamış en son şiir,
Söylenmemiş en son türkü,
Dinlenmemiş en son masal bendedir…
Gözlerin gözlerimde,ellerin ellerimde
Ve çektim yüreğini bir yorgan gibi
Yalnız gecelerde üzerime…
Ve unutma ey Güzel; ..
Suya hasret,vatana hasret,güle hasret gönül gibi
Duymaya hasret kaldığın o cümleyi söylemeden
Ölmeyeceğim…
Kayıt Tarihi : 6.3.2007 20:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)