Kızılca kıyamet batarken güneş
Hoyrat rüzgar alnıma vuruyordu
Soğuk gecede sırlar duruyordu
Göçmen kuşlar gibi giderken kardeş.
İçime hüzün doldu sen gidince
Gurbet hiç böyle sarmamıştı beni
Böyle ateş yakmamıştı bedeni
Gözler yaşlanırmış insan sevince.
Yalnızlık çöker kabuslu geceye
Dertlere ışık tutan tüm yıldızlar
Arza düşen sedayı kıskanırlar
Mükemmel ismin ders verir heceye.
Uzaktan bakışın verir cesaret
Biz seni dünyaya tanıtamadık
Gereği gibi hiç anlatamadık
Dilim lal, gönülde bitmez esaret.
Yıllar önceydi, iki şey bıraktın
Biri ötelerden hediye idi
Diğeri senin güzel sünnetindi
Ve sen yüreklere su gibi aktın.
Şimdi bizlerin halini bir görsen
Birlikten yoksun, etrafımız tuzak
Engebeler çok, mesafeler uzak
Bir gelsen, bizi duvar gibi örsen.
Bir gelsen, ama hiç geri gitmesen
Tüm kainat tanır seni nurundan
Hoş kokun gelir selamet yurdundan
Sensin kalplere işlenen gül desen.
Kayıt Tarihi : 6.12.2014 13:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!