Gül Bahçesinin Son Gülü Şiiri - Ali Uygun

Ali Uygun
17

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Gül Bahçesinin Son Gülü

Gül Bahçesinin Son Gülü

Evvel zaman içinde ülkenin bir yerinde
Bir güzel kız yaşarmış kasabanın birinde

Hikâye benim değil, uydurmadım ben serden
Bir hayli zaman önce okumuştum bir yerden

Boyu posu, endamı değil öyle sıradan
Hurilerde ne varsa ona vermiş Yaradan

Öyle güzel ki yüzü aratmazmış goncayı
Adeta kıskandırır gökte güneşi ayı

Onun bu güzelliği destan olmuş dillere
Belki yedi düvelde taht kurmuş gönüllere

Duyan duymayan gençler onun peşine düşmüş
Zengin, tüccar, prensler kasabaya üşüşmüş

Nice delikanlılar sevdasından erirmiş
Kız kimseyi istemez geleni gönderirmiş

Bu şehirde yaşayan bir delikanlı varmış
Kızı göreliberi dünya başına darmış

Zengin falan da değil, sıradan bir yiğitmiş
Kızın güzelliğine onun da aklı gitmiş

Bir şans da o denemiş, gidip kızı istetmiş
Bu gururlu güzel kız, bu genci de reddetmiş

Delikanlı bir zaman küsmüş aşka sevdaya
Şehri terk edip gitmiş uzak bir kasabaya

Bu yeni kasabada kendine bir iş kurmuş
Küçücük bir tezgahta halı kilim dokurmuş

Bir kız bulup evlenmiş, zaman geçmiş aradan
Pek sıkıntısı yokmuş öyle puldan paradan

Derken iki de çocuk, devam ederken hayat
Bir gün yapmak istemiş, birkaç günlük seyehat

Arabasına binmiş, birkaç şehir dolaşmış
Derken eski yurduna kasabaya ulaşmış

Eski tanıdıkları görmüş hasret gidermiş
Bir yandan güzel kızı hayli merak edermiş

Sormuş, bir güzel vardı, kimseyi beğenmezdi
Her geleni reddeder, aşka boyun eğmezdi

Demiş, ona ne oldu? evlendi mi, durur mu?
Gururundan yaptığı köşkünde oturur mu?

Evlendiyse kiminle, acep nasıl birisi
Çok yakışıklı mı? Hangi şehrin prensi

Demişler, evlendi o, bak şu evde yaşıyor
Evlendiği adama herkes bakıp şaşıyor

Bu adam bir gün sabah gitmiş onu görmeye
Evden kimler çıkacak başlamış beklemeye

Biraz sonra aniden ev kapısı açılmış
İçerden dışarıya yaşlı bir adam çıkmış

Şişman göbekli biri, saç kalmamış başında
Kambur çıkmış, nerdeyse kızın iki yaşında

Sormuş orda birine bu mu kızın kocası
Evet ya, o demişler, bir caminin hocası

Adam dayanamamış, gidip kapıyı çalmış
Kadın açmış kapıyı, onu avluya almış

Bir zamanlar aşkından memleketi terk ettim
Aşka sevdaya küstüm, çok uzaklara gittim

Nice delikanlının aklını dağa saldın
Söyle sana ne oldu, sen bu adama kaldın

Söyle bizde olmayan ne buldun bu adamda
Şimdi o yüreciğin ezilmiyor mu gamda

Kız demiş ki adama, ey aşkımın bülbülü
Gir şu gül bahçesine, getir en güzel gülü

Yalnızca bir şartım var, hep ilerleyeceksin
Daima ileriye, geri dönmeyeceksin

Öğren bu hikâyenin günah ve sevabını
Ondan sonra söylerim sorunun cevabını

Adam girmiş bahçeye, bakmış kızıl bir gonca
İlerde bir sarı gül, tam ona uzanınca

Az ilerde bir pembe, bakmaya doyamazsın
Önünde bir başkası, almaya kıyamazsın

Hangisini almalı, şaşırmış şunu, bunu
Hep ileriye gitmiş, gelmiş bahçenin sonu

Bahçenin en sonunda sadece bir gül kalmış
Adam bakmış mecburen bu kalan gülü almış

Artık yolun sonunda adam hayli üzülmüş
Çünkü kopardığı gül, soluk, cılız bir gülmüş

Yaprakları buruşmuş, kokusu çoktan bitmiş
Gülü alıp doğruca kızın yanına gitmiş

Kız bir adama bakmış, bir de bakmış bu güle
Acı bir gülümseme, şu sözler gelmiş dile

Demiş ey güzel adam bana mutluluk haram
İşte bu olay gibi benim bütün maceram

Zaman akan bir ırmak, asla geri gitmiyor
İnan ki son pişmanlık hiçbir fayda etmiyor

Girdim gurur seline, devran hep böyle sandım
Fırsat geri dönmüyor, bilemedim, aldandım

Hep erişmek istedim iyinin iyisine
Sonunda razı oldum gördüğün gibisine.

ALİ UYGUN-GÖNEN

Ali Uygun
Kayıt Tarihi : 16.1.2006 19:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Alaaddin Uygun
    Alaaddin Uygun

    harikaaaa,,kutlarımmmm

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Ali Uygun