- Çok açık renklerin var senin;
Ama hep koyularını giyiniyorsun.
Sen bu değilsin, biliyorsun.
Neden böyle yapıyorsun?
- Kim kendi oluyor ki,
Âşığın aşktan alacağı
Üç beş satırlık mısra!
Ver onu da âşığa,
Döksün içini mısra mısra!
Haziran 2006
(Edebiyat öğretmenimin anısına)
Mahmur bir akşamdı içimde her dem.
Ellerim soğuktu, gözlerimde nem...
Tahammül gerekti gelince sitem.
İrkildim, uyandım; neden bilemem.
Önceden severdim karanlığı:
Sen yanımda yoksan eğer,
Seni düşünürdüm;
Yalnızlığı unuturdum.
Şimdi sevmiyorum karanlığı:
.............................................................
Sen sen olamıyorsan ben sen olurum.
Sen seni bilmiyorsan ben seni bilirim.
Ardı ardına sıralanan tekrirlere inat,
Bir tekrir olmaya karar verdim ben de.
Korkunun kolları dolanmış boynuma.
Ben kaçmaya çalıştıkça,
O daha sıkı sarılıyor boynuma.
Seni kaybetmek korkusu dolmuş yüreğime.
Ne yapsam seni kaybedeceğim sanıyorum.
Aradığım yalnızlık değildi ellerimde kalan.
Tutamıyorum zamanı akıp gidiyor su gibi.
Işıklarla aydınlanıyor kaya diplerindeki
Firkat denen karanlık heyhat nerdesin hayat?
KASIM 2003
Ağaçların altından esip giden rüzgar
Yaprakları da beraberinde götürür.
Bulutların arkasına saklanan güneş
Dağların bittiği yerde kaybolur gider.
Öylece bakakalırsın karanlığına.
Al sevdanı yüreğimden,
Seni sevmek istemiyorum.
Bir gün gittiğinde benden
Seni özlemek istemiyorum.
Bilmiyorum, nereden çıktın.
Hayat sensiz artık anlamsız...
Her şeyi seninle yaşamak istiyorum.
Bilsen, bu dünya ne acımasız,
Acımı seninle paylaşmak istiyorum.
Biliyorum, bir gün gideceksin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!