Yerleştirildi omuzlar arasına
kara plastikten ağır bir lahana
yavaş yavaş ve ürkütmeden
insan soyunun gecesini gündüzünü
oturtuldu kanala vida
prangalı robotlar doldurdu yeryüzünü...
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devamını Oku
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
* Keşke olabilse...Hümanist düşlerinizi sonsuz kutluyorum.*
* 10 Antoloji Yıldızı *
Uzun soluklu büyük bir emek ürünü çalışmanızı kutlarım,saygılarımla sayın şair...
Adaşım;çevreci,toplumcu,insancıl ve barışsever bir insan olduğunu zaten biliyordum.Nasıl bir cevher taşadığını bu şaheseri okuyunca daha iyi anladım.Kapitalizm eşeği boyar babasına tekrar satar.Üzerinde yaşadığı dünyayı yaşanmaz hale getirmekten çekinmez.Kızılderili şefi Çılgın At der ki:SON KUŞ AVLANDIĞINDA VE SON BALIK TUTULDUĞUNDA,BEYAZ ADAM PARANIN YENMEYECEK BİR ŞEY OLDUĞUNU GÖRECEKTİR.
''Müzeye konmuştu
son muz fidanı Anamurda
ve son çay ağacı kuytu eteklerinde
kartal gagalı Kafkas dağlarının,
Temel klonlama çabasındaydı
karadeniz zekasının incelikleriyle
sabah ezanıyla işe koyulup
bırakarak işi bir saat önce
öğle vaktinden,
hamsi soyunu yeniden
kendi kurduğu laboratuvarında
yıllardır kavanozda sakladığı
salamura hamsilerden... '' Harikasın adaş.
Bugün bir silahlanma yarışında olan ülkelerin masum görünen sıradan vatandaşı da betonlaştırma yarışında ve doğanın canına okumaktadır.El birliğiyle sonunda doğayı bitirmeyi başaracaklar gibi görünüyor.
''Bu yolları biz döşemiştik
ışıl ışıl akan yağmur sularınca
Pasifik kıyılarından Atlantik kıyılarına,
Bu fabrikaları biz kurmuştuk,
Bu madenleri biz açmıştık,
Okulları, kitaplıkları, yurtları
ve makina istasyonlarını,
Bu tarlaları biz donatmıştık
dolup dolup taşan ambarlarla...
Önü alınmaz sevda seliydik
akardık durup dinlenmeden çağlaya çağlaya...
Gönülleri deli poyraz yeliydik
eserdik dağlarda, ovalarda
eserdik kırlarda, şehirlerde
eserdik madenlerde, fabrikalarda... ''
Evet Adaş üretici idik.Sıradan ama değerliydik.Cehalete mahkum eden değil aydınlığa ve ileriye ileten.Üretendik,üreten.
''Işıktık karanlıklara
em idik sayrılara
memeydik bebeklere
iş idik,
aş idik,
kitap idik,
kumaş idik,
gören göz, okşayan el
göğüslerde yürek idik,
Geldik destanlar yaratarak,
Kaybettik geleceğimizi uyuklaya uyuklaya... ''
İşte meselenin kaynağı,püf noktası...işte zurnanın ''zurt'' dediği yer.''Kaybettik geleceğimizi uyuklaya uyklaya'' işte sırf bu yüzden kaybettik.Biz bunu hep yaparız.Biz sabahın erken saatlerinde bilmem kaçıncı renkli rüyamızı görürken, elin sakallı yobazı; üşenmeden o saatte bisiklet veya motosikletle kapı kapı dolaşarak daha evvel binbir hüner göstererek abone yaptığı kişilere, ortaçağdan kalma fikirleriyle doldurduğu gazetelerini dağıtıyordu.Onların eşleri de ev ev dolaşıp seminerler veriyordu.Eee...sonuç ortada.Tam istediği kıvama getirdiler insanları.Şimdi ektiklerini biçiyorlar,meyvesini yiyecekler tabii ki.Bizim aydınlar,sosyalistler,sivil toplum kuruluşları vs. neredeydi.Şimdi dizlerine vurup''yahu bunlar nasıl tek başına iktidar oldu,hem de kaç dönemdir?''demenin alemi var mı?
İşte meydanı kapitalistlere bırakan antikapitalist insanlar da bu şaşkınlıkla beraber dizlerine vurup bu şekilde hayıflanıyorlar.
''Hey gidi koca yıllar
yaşlı başlı
utkuyla taçlı
ve ihanetle damgalı yıllar... '' direrek derin derin içimizi çekiyoruz.
Altını üstünü
kenarını köşesini yoklayarak
ve yobazlığın bin yıllık
zehirli havasını koklayarak
kara cübbeli mollaların cumhuriyetini
dolanı dolanı
geçip gidiyoruz sağından solundan
kıyısından bucağından,
Çalıyı dolanmak yeğdir demiş anadolu insanı
olaki bu canavarlar
dişlerini geçireler allah adına bacaklarımızdan... ''
Sözün burası o kadar güzel ve doğru ki hayran kaldım.Ne yazık ki çalıyı dolaşsak da dişlerini bacağımıza geçiriyorlar.Maraş'ta,Çorum'da,Sivas'ta,Gazi'de bunun örneklerini beyinlere kazıdılar.
''Hey gidi efsane yürekli yiğit işçiler
demir pençeli devrimciler
ve her biri bir sıra neferi olan önderler...
Hey gidi içi boşalmış kokteyliler
masa başı efendileri...
Ve,
ah ulan,
düşmanın içimizdeki sinsi temsilcileri...
Ağlamak hiç yakışmıyor gözlerimize
Yüreğimize feryat- figan yakışmıyor,
Bizdik kasırgalar gibi kopup gelen
alaca kızıllığında şafağın,
Bir damla kanla
sıvayıp gittik gün batımlarını
gönül sızlanışlarıyla yığınların
yeniden doğumlara
dölleyerek geleceğimizi...
Nasıl kaybettiysek yarınlarımızı
yine öyle kazanmak durumundayız
tarih zorunlu kılmaktadır bu yola bizi! ''
Hah! İşte bu ! Ama elli yıl mı? Yüz yıl mı sürer? Onu bilemem.
O kadar katı bir şekilde yerleşmiş ki;kapitalizmin insanların ve doğanın iliğini kurutmadan gideceğini zannetmiyorum.Kapitalizmin cicili-bicili,Cocacola'lı,Mc Donald'lı,Ferrarili,Hollywood'lu dünyasını insanların kolay kolay bırakacağını sanmıyorum.Bu da onların ve doğanın sonu olacak korkarım.
''kapitalizm
ölü evinde mendil satar,
idam yerinde urgan...”
''Eli kanlı kürk tüccarları
demirle başlarını ezerek avlıyorlar
kutup bölgelerinde fok balıklarını. ''
Ne yazık ki böyle yerinde sözler de,böyle acı gerçekler de insan yığınlarını kapitalizmin karşısına dikecek kadar etkili olamıyor.
Çok güzel ve etkili yazıyorsun adaşım.Destan yaratmışsın.Kutluyorum.
Üstat öyle bir tablo sergiledinizki gözlerimde bir bir canlandı,içim ürpererek.Ne yazık ki gerçekler acı oluyor, bir şamargibi iniyor insanın yüzüne.Yüreğinize sağlık diyor ve hakketiğiniz tam puanı gönderiyorum.
harika bir nesridi okuduğum kutlarım usta kaleminiz hocam saygılar
Organik canlı, organik bağ, organik denge
Yanan ormanın sıcağında kavrulur toprak
Lale- çimen küskün, bezemez morunu- yeşilini
Kuşlar yasını tutar, vurur kendini, dağa bayıra
Organik canlı, organik bağ, organik denge
Haber taşır yedi iklim, yedi cihan, bayram havası
Haber taşır şimdi yedi iklim, yedi cihan, yas havası
Kışlar küskün, baharlar yitik, yazlar kendi başını yakar
Ey elinde manevala, dengelerle alt üst yarışanlar!
Sizin dünyanız da, dengede dengelenir bilesiniz
Dengeler alt üst olursa; sanmayın ki size özgü bir yer kalır
Kabaran denizler sizi de yutacak, ısınan çöller sizi de kavuracak…
Tebrikler.
Çağlar boyunu kapsayan bir tarih düşmekti insanlık adına. Birkaç bölümde incelenmesi gereken destanı ve toplumsal uzlaşı bildirgesi gibiydi tüm emekçi halkların.
Doğudan doğan şiir güneşine selam olsun.
Saygıyla...
İşte dünyanın resmi, yarasından sızan kana batıra batıra çizilen...
Büyük bir yürek eforu...
Emeğinize yüreğinize saygılarımla...
Üstadım..
Uzun bir ayrılıktan sonra sayfanda olmak vede bu harika
destanının sofrasından ziyadesiyle nasiplenmek beni
sonsuz bahtiyar etti, teşekkürler vede TEBRİKLER..
Selam vede muhabbetlerimle Allaha emanet ol..yunus karaçöp..yudumyunus
Bu kadar uzun ve bu kadar okunası......çok güzeldi anlatım ve güzel bir çalışmaydı tebrikler
Bu şiir ile ilgili 37 tane yorum bulunmakta