Guguk Kuşu
Bir guguk kuşu oturdu evin hemen kuzeyindeki huş ağacına ve başladı guguklamaya. O kadar yüksekti ki sesi, ilk önce guguk kuşu taklidi yapan bir opera sanatçısı olduğunu sandım. Şaşırarak gördüm kuşu. Kuyruk tüyleri, bir tulumbanın kolu gibi, her bir tonda yukarı ve aşağı hareket etti. Ayakları bitişik olarak hopladı kuş, döndü ve dünyanın tüm köşelerine doğru çığlık attı. Sonra havalandı ve hafifçe söylenerek uçtu evin üzerinde ve batıya doğru uzağa gitti... Yaz ihtiyarlıyor ve her şey tek bir kederli hışırtıyla birlikte akıyor. Cuculus canorus geri dönüyor tropik bölgelere. İsveç'teki zamanı bitmek üzere. Çok da uzun değildi bu zaman! Aslında, guguk kuşu Zaire vatandaşı. . . Artık seyahat etmekten pek hoşlanmıyorum. Ama seyahat ziyaret ediyor beni. Şimdi, giderek daha da sıkıştığım bir köşede büyür yaş halkaları, ki okuma gözlüklerine de ihtiyacım var burada. Her zaman dayanabileceğimizden çok daha fazlası olur! Şaşılacak bir şey yok bunda. Bu düşünceler, Susi ve Chuma'nın Livingstone'un mumyasını Afrika boyunca taşıması misali, beni sadık bir şekilde taşıyor.
[HÜZÜN GONDOLU’ndan (1996)]
Tomas Tranströmer (1931-2015, İsveç)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
Kayıt Tarihi : 5.12.2019 15:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
GÖKEN En gök satt och hoade i björken strax norr om huset. Den var så högröstad att jag först trodde att det var en operasångare som utförde en gökimitation. Förvånad såg jag fågeln. Stjärtfjädrarna rörde sig upp och ner för varje ton, som handtaget på en pump. Fågeln hoppade jämfota, vände sig om och skrek åt alla väderstreck. Sedan lyfte den och flög småsvärande över huset och långt bort i väster . . . Sommaren åldras och allt flyter ihop till ett enda vemodigt sus. Cuculus canorus återvänder till tropikerna. Dess tid i Sverige är över. Den blev inte lång! I själva verket är göken medborgare i Zaire . . . Jag är inte längre så förtjust i att resa. Men resan besöker mig. Nu när jag trängs in alltmer i ett hörn, när årsringarna växer, när jag behöver läsglasögon. Det händer alltid mycket mer än vi kan bära! Det finns inget att förvånas över. Dessa tankar bär mig lika trofast som Susi och Chuma bar Livingstones mumie tvärs genom Afrika.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!