Esrarı, emânet aldığım zaman
Sırdır; sırrı ifşa eden bulunmaz
Suizan haramdır dikkât et aman
Kemiği dişlerde diden bulunmaz
Ganîdir Yaratan ni’meti sonsuz
Yaprak kıpırdamaz yerinde O’nsuz
Kimi dengelidir kimisi densiz
Nefsî akıl ile güden bulunmaz
Emânete ihânet büyük günâh
Faydasız pişmanlık demesi eyvah
Demiri semâdan indirdi Allâh
Gayri meşrû hiçbir maden bulunmaz
Sui zandan sakın diyor Efendi
Belâmlarda hep zan ile elendi
Ehli irfân ihlâs ile belendi
Silbincin dışına eden bulunmaz
Dünyayı yaratıp malla donatmış
İrfan birse, hilebazlar binatmış
Belinde çıkını, önüne katmış
İki sığırcığı güden bulunmaz
İSLÂMİ: Ceddimin haşmeti zahir
Hakkın sevdiğidir, değilmez, dehir
Cennetten; Dünyaya akar dört nehir
Tekbirsiz içine giden, bulunmaz
Kayıt Tarihi : 3.11.2019 11:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Nefsi ki-nefis demek şahıs demektir ve ya can demektir- ancak hissin ve şeytanın etkisinden kurtulup imanla başa gelmiş bir akıl yönetir. Allah kitab-ı keriminde devamlı aklı kullanmamızı salık vermiyor mu?
Fazla hüsn-ü zan da tıpkı aşırı su-i zan gibi elenme vesilesidir. Zira fazla hüsn-ü zan muhatapların şımarmasına ve kendilerini olmadık makamlarda görmelerine vesile olur ki, Belam'ın başına büyük belayı sarması ve helak olması bu yüzden olmuştur. Ona gösterilen fazla teveccüh onu gurura sevk etmiş ve hak kıstaslardan ayrılmasına vesile olmuştur. Tıpkı şimdiki şeyhlerin -haşa- ilmi ledün masalıyla kendilerini peygamberlerden daha üstün gördükleri gibi.
Ecdadımızın faziletleri de veballeri de kendilerinin defterine kaydolmuştur. Onların haşmetiyle övünmek bize bir şey kazanılmaz. Ama o haşyetlerinin gölgesinde kalan kusurlarını görmezden gelir ve tümünü örnek alırsak onları helak eden yanlışlar bizi de helak eder.
Hakkın kimi sevip kimi sevmediği kitabullahında zahir olarak anlatılmıştır. O kudsi düsturlara uymayanlar kimin ecdadı olursa olsun gözünün yaşına bakılmaksızın helak edilir ve yerlerine başka nesiller getirilir. Bu da Allah'a hiç zor gelmez. Zaten tarih boyunca bu hep böyle olmuştur. Bizler düşen; olanlardan ve ölenlerden ibret dersi alıp aynı akıbete duçar olmamaktır.
"Cennetten dünyaya dört nehrin aktığını" söyleyen rivayet mevzudur. Yani uydurma hadislerdendir. Bu fakirde uydurma hadislerden müteşekkil yedi cilt bulunmaktadır.
Dünyadaki o nehirlere şimdi ne yazık ki tekbirle değil küfürle ve isyanla giriliyor Mehmed bey kardeşim. Çünkü o nehirlerin üç tanesi bizim topraklarımızın içinden nebean etmektedir. O nehirlerin bulunduğu bölgelerde ise bir çok fasık ve terörist cirit atmaktadır.
Hayırlı çalışmalar.
TÜM YORUMLAR (1)