Yalnızlık, bir tül değil, bir kefen gibi sarar onu; boğmaz, ama nefesini keser. En mağrur yürek bile, bir anlık sevgi için ağlar. Bu ağlayış, onun en derin, en sessiz, en kırık ağıtıdır.
Güçlü kadınlar yalnız kalır; çünkü güçleri, onları hem taçlandırır hem lanetler. Ve bu, onların en hüzünlü kaderidir.
Güçlü kadın olmak, bir lanet gibi ağır gelir. Onlar, kalabalıkların hayran bakışları altında parlar, ama bu parlaklık bir tuzak gibidir.
Dimdik duruşları, mağrur tavırları, hırslı adımları Hepsi, onları yalnızlığın soğuk kucağına iter. Toplum, onların gücünü över ama korkar; “fazla” der, “kırılmaz” der, “erkeksi” der. Bu sözler, bıçak gibi keser yüreklerini.
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik



