Güçlü Hayaller / Yüreğine Hançer Vurula ...

Birsen Erkan
44

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Güçlü Hayaller / Yüreğine Hançer Vurulanlar

Mayası çamurdan olsa da
Hamuru sevgiyle karılanlar vardır
Yüreğine hançer vuranlara
değil nefretini kusmayı
nefret etmeyi bile beceremezler
Gözlerinde sevginin ışıltısı vardır
nefretin karaltısı değil
Kendine söylenen acı sözlere
üzüntülerini, acı bir gülüşle maskelerler
Gözyaşlarını karanlığa gizlerler,
öfkesi sessizliktir,
dudaklarını ısırır, hüzünü emerler
Kırgınlığı suskunluk
yüreğinin haykırışları
sessiz bir burukluktur
Ve suskun duygular
dağ olur birikir yüreklerinde.
Bir gün gelir volkan gibi
püskürür ruhlarından
Kimisi küllenmüş
kimisi kızgın köz gibi dumanı üstünde
sahibini ve sahibine dokunanı
yakıcı duygular…
İncinmiş duygular lav gibi savrulur…

/geçmişe dönüş
Yaşamak onun için bir zuldü.
On yıl önce bir eylül günüydü
Kabus dolu bir kara gündü
Gün yüzlü güzel kadın o gün öldü

Ağladı ağladı ağladı..
/Gözyaşları ne kadar da çokmuş/
cansız bedeni sürüklercesine götürdüler.

Hastanede Bir iğne
Zaman geçti Bir iğne daha
sonra Bir iğne daha
Olan bitene yukardan baktı
/Bu iğneler de hiç acıtmıyor.
Uyutmuyor da,
Derin bir uğultu/
Susturamadılar. Ağladı, ağladı
Doktorda
-öff…
…ne çok soru soruyor
…ahirette melek mübarek
o şimdiye kadar konuşmadı ki
sana ne cevap versin şimdi
-soru
- her şey
-soru
- hiçbir şey
-soru
-hayır
-soru
-konuşmayacağım
-soru
-yok bir şey
-öff yeter artık
-ben ağlamak istiyorum sadece
-rahat bırakın beni
-….
-….gözyaşları
-oh
nihayet özgür kaldı bedeni ve ruhu
ağladı, ağladı, ağladı…
üç gün üç gece yas tuttu
kendi ölümünün ardından…
sonra bir sahil köyünde
mütevazi bir köy evinin
kuytu bir odasını mezar olarak seçti.
Oraya yerleştirdi canını..

Ölümünün onuncu senesinde
Gözlerinde birer damla yaş ile
Yine andı sevgili ruhunu.

/zaman gelir
Mevsim artık kıştır dağlarda
Eylülde dinse de fırtına,
hep karlar düşer duygularda.
Yağan karlarla birlikte,
dağın etekleri, dorukları buz keser.

Bu dağlarda, hep yükseklerde açan,
beyaz ve asîl görüntüsüyle
etrafındaki buzlu ve soğuk hayata başkaldıran,
narin, güzel, hassas, mağrur çiçekler açar...
Yalnızlığı seven kardelen çiçekleri.
uçurum kıyılarını seven kar çiçekleri.
Bir de şirin kelebekleri ağırlayan
eşsiz güzelliğiyle İlkbaharı müjdeleyen
kimbilir nerden rüzgarla taşınıp gelmiş
beyaz mor çiçekleriyle,
tek bir yaban gülü.

GÜÇ/lü hayaller
Uçurum başına oturmuş
Külleri karıştırırken
henüz sönmemiş bir köz gördü
sönmüş lavların arasında
İyice baktı baktı…
Yüreğinin henüz ulaşılamamış
bir yerlerinde korunmuş
Sevgiydi bu…Ve ışıl ışıldı

Tüm duygular öldükten sonra…
Bu artık neye yarar ki diye düşündü
bilge ruha danışmaya karar verdi.
Karanlıktı
Sessiz içten bir yalvarışla çağırdı O’nu
GÜÇ;
Büyük bir kayanın üzerinde
Çıplak, Bir eli havada
Elinde parlayan bir yıldızla
Bütün heybetiyle duruyor Ayakta.
Güç; Bilge ruh
Aklın bedenin ve ruhun gücü
baktı ve dedi
-Sen benim ruh ikizimdin
Seni çok bekledim
Neden bu kadar geç geldin
-Yazgı...gönlüme yazılmış
ferman olduğunu bilmedim.
Sana ihtiyacım var.
Bütün duygularım bir gün
Ruhumla birlikte beni terk etti.
Bedenim var olsa da
Küçük bir sevgi közünden başka
Hiçbir şeyim kalmadı yüreğimde.

-Evet… sevginin közü çok küçük olsa da
ateşini büyütmek senin elinde
Ne kadar büyük olsa da korkma
Sığacaktır yüreğine.
Yine unutma, sevgi yaşatır
Yeter ki sen onu daima yaşat yüreğinde.
Üfledi köze …Sevgi alev aldı
ve gittikçe büyüdü, döndü aşk ateşine.
-Bak gözlerime
-çok ferlisin, gözlerim kamaşıyor
- Ben aşkın gücü, sevginin özü, ruhun sözüyüm
Uzaklarda arama beni içindeki olguyum
Bundan sonra seni yalnız bırakmayacağım.
Her nereye gitsen hep yanında olacağım
-gitmeliyim hava karanlık.
-Bak Dolunay var
-evet…yağmur da yağacak….
gözlerini kaldırdı, ayağa kalktı
bilge ruhun gözlerine baktı
büyülenmiş gibiydi
yavaşça gitti yanına.
Tuttu ellerinden, öptü
Öptü gözlerinden
Dudaklarının kıyısından
Ay ışığından yaldız yaldız
Parıldayan omzundan…
Göğsüne dayadı başını, dedi
- neredeydin daha önce
hep yanımda ol.
beni bir daha bırakma kendimle
Gözlerini kapatırken iki damla yaş
Süzüldü dudak kıvrımlarına doğru.
bilge ruh elindeki yıldızı saçlarına iliştirdi
ve güçlü kollarıyla sıkıca sarıldı
ruhundan ruhuna katarcasına
canından can bağışlarcasına sarıldı
-“Uzat elini kalbime koy aynen
Senin kalbin gibi titremede
Çünkü Biz ikimiz
iki ayrı bedende tek yüreğiz”

Bir uçak geçti üzerlerinden
bir gemi denizi yarıp uzaklara yol aldı
Bulutlar yaklaştı, şimşekler çaktı
Gök gürledi, yer sarsıldı
Bardaktan boşanırcasına yağmurlar yağdı
Coşkun ırmaklar çağladı
Hayal cennetinde güller, laleler açtı.
Gökkuşağı sardı, renklendi duygular.
Bilge ruh dedi.
-Bak sabah oldu
Bir başka hayattır her gün doğumu
takılma hüzünlerin peşine
geçmiş mazidir kaldı geride.

Birsen Erkan
Kayıt Tarihi : 10.3.2010 23:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Şahmerdan Yıldırım
    Şahmerdan Yıldırım

    zaman gelir
    Mevsim artık kıştır dağlarda
    Eylülde dinse de fırtına,
    hep karlar düşer duygularda.
    Yağan karlarla birlikte,
    dağın etekleri, dorukları buz keser.


    Uzun olmasına rağmen yormayan,akıcı ve güzel bir şii okudum,yüreğinize sağlık,saygı ile...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Birsen Erkan