güçlüler ve güçsüzler arsında geçen mücadele ortamında, kişi nerede yer alacağını belirlemede zorlanmakta haklıdır.
bir zamanlar 6. filo İstanbul sahillerine demir atarken, 6. filonun gelişini bayram havasında kutlayanların yanında, bu filonun tam (güya) bağımsız bir ülkenin kara sularına girmesini dahi istemeyenler vardı.
bu filonun ülkemize gelmesini onaylayanlar, bu onay fikrinin, kendi fikrileri mi olduğunu,
sorgulamamız gerek.
bu fikrin, bu kişilerin fikirleri olmadığını baştan söylemek,bizi peşin yargılı yapmaz.
çünkü, bu fikir büyük bir baskı sonucu, topluma ve toplumda bireylere adeta dayatılmıştır.
burada, bu kişilerin fikri oluşumlarını sağlamada yukarıdan gelen bir dayatmayı kendi fikir ve dünya görüşleriymiş gibi, kendilerine kabul len dir diklerini de görmekteyiz.
bu şahıs ve şahsiyetler, toplumda zaman içinde egemen güç haline geldiler.
hal böyle olunca, bu kişiliklerin gücünü oluşturan gücü de analiz etmemiz gerek.
bu güç emperyalizmdir. bu güç ki bu ülkede 1938'den sonra milli eğitimi dejenere etti,
köy enstitülerini kapatıp yerlerine imam hatip okullarını ikame etti, bu güç ki milli sanayi yi yok etti, bu güç ki köylüyü ve tarımı bitirdi.
bu güç kendine uygun siyasi yapılanma yanında, kendine entegre ettiği bir sermaye modeli ile ülkeyi şekillendirmektedir.
burada emperyalizmi bir güç olarak ele aldığımızda, bu güç yalnızca ülkemiz için değil,
tüm dünya için bir tehdit olmanın ötesinde, bir tehlike arz etmektedir.
bu güç, ülkemizde tüm milli değerleri yok etmek etmekle kalmamış, en son Türkiye cumhuriyeti başbakanı ulusalcılığı yerden yere çalmış ve ulusalcı olmanın utançlığından dem vurmuştur.
bu güç ne kadar güç kazandı ki, bu ülke ulusunun ulus olmaktan utanç duymasını sağladı.
eğer ulus olmaktan utanç duymayan bir küme olsa başbakana "ne diyon" diye bir şeyler derdi.
böyle bir küme var mı, başbakana bir şeyler dedi mi, demedi mi.
bu, bu kadar önemli değildir. çünkü emperyal güç bir ülkenin başbakanına böyle bir cümle kurdurabilmiştir.
ABD de Mc Carty döneminin sona ermediği gibi ülkemizde de baskı ve zulüm dönemi sona ermemiştir.
1968 de ülkemize 6. filonun gelmesini istemeyenler nasıl komünist diye ezildi, işkence edildi, idam edildiyse bugün de andımızı kaldırmaya çalışan güç aynı ve farklı metotlarla aydın katline devam etmektedir.
6. filonun ülkemize gelmesini istemeyenler ülke bağımsızlığının ve de bağımsızlığın bilincini bilerek hareket edenlerdi.
keşke 6. filonun ülkemize gelişini alkışlayan hainlerin bu eylemlerindeki fikirleri kendi has fikirleri olsa da emperyalizm den almış oldukları devşirilmiş fikirler olmasaydı.
29 ekim 2013
Sebahattin KömürlüKayıt Tarihi : 2.11.2013 12:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!